Dünyanın en önemli ve en sorunlu bölgesi neresidir? diye bir soru sorulsa, sanırım en anlamlı cevap Ortadoğu olur. Çünkü ilahi dinler ve büyük medeniyetler burada doğmuştur. Dünya ispatlanmış petrol rezervlerinin yaklaşık yarısı bu bölgededir. Küresel medeniyet ve enerji kavgaları burada verilmektedir. Küresel güç dengelerinin adeta düğüm noktasıdır burası.

Türkiye, tarihi birikimi, mirası ve misyonuyla Ortadoğu'nun en önemli ve en belalı ülkesidir. Bu sebeple küresel egemen güçler hiçbir zaman Türkiye'yi kendi haline bırakmak istemezler. Sürekli içeriden ve dışarıdan kuşatmaya, dizginlemeye ve hatta parçalamaya çalışırlar.

-Tarihi süreçte Türkiye defalarca kendi ordusu tarafından darbeye maruz kalmıştır.

-Egemen güçler Kıbrıs'ta hakkaniyetli ve kalıcı bir çözümden yana olmamışlardır.

-Terör eylemleri yapması ve hatta Türkiye'yi bölmesi için PKK terör örgütü 1984 yılından beri beslenmiştir.

-Her yıl sözde Ermeni soykırımı iddialarıyla Türkiye demoralize edilmeye çalışılmaktadır.

- FETO terör örgütünün gerçek yüzü cemaat adı altında gizlenmiş ve ülkede darbe yapacak güce kavuşturulmuştur. Örgütün elebaşı onca kanıta rağmen Türkiye'ye iade edilmemiş, malikanelerde ağırlanmaya devam etmiştir.

-Suriye iç savaşıyla Türkiye'nin güneyi tam bir bataklığa çevrilmiş ve Türkiye zaman zaman füze saldırılarına maruz kalmıştır.

-Kardak Krizinde olduğu gibi, Yunanistan zaman zaman Ege'de gerginliği artırıcı eylemler yapmaktadır.

-Türkiye'nin bedeli karşılığında satın alamadığı silahlar PKK'nın Suriye'deki uzantısı olan terör örgütlerine bedelsiz verilmiştir.

-Türkiye ile ikili ilişkilerini geliştirme potansiyeli olan İslam ülkeleri ambargo, iç kargaşa ve darbe gibi çeşitli sorunlarla nefes alamaz hale getirilmiştir.

Bütün bunlar Türkiye'nin son derece önemli güvenlik sorunlarıyla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Türkiye her egemen devlet gibi güvenliğini sağlayıcı önlemleri almak zorundadır.

NATO zaman zaman Türkiye'de hava savunma sistemi kurmuş ama bunlar geçici olmuştur. Türkiye kalıcı çözüm olması bakımından ABD'den Patriot füze sistemi satın almak istemiş ancak ABD Patriotlarla ilgili bilgi paylaşmak istememiş ve Türkiye Patriotların maliyetini yüksek bulmuştur. Ayrıca ABD Senatosu bazı silahların Türkiye'ye satışına onay vermemiştir.

Türkiye'nin önünde Rusya'dan S-400 hava savuna sistemi satın almaktan başka seçenek kalmamıştır.

S-400 hava savuna sistemi, 600 kilometre mesafedeki savaş uçağı ve füze gibi hava araçlarını algılayabilen, 40 kilometreden 400 kilometreye kadar mesafedeki hava araçlarını vurabilen, kısa, orta ve uzun menzilli 80 hedefi eş zamanlı vurabilen, 10 saniyeden daha kısa sürede hedefe tepki verebilen ve hedefe saniyede 4,8 kilometre hızla füze atabilen ileri bir sistemdir.

ABD, NATO üyesi olmamızı ve S-400'lerin NATO silahlarıyla uyumlu olmamasını gerekçe göstererek Rusya'dan S-400 satın almamıza karşı çıkıyor. Oysa S-400'ler saldırı silahı değil, savunma sistemidir. Ülkemize yönelik hava saldırısı olursa onu havada imha etmesi beklenen bir sistemdir. Her ülke gibi Türkiye'nin kendi güvenliğini sağlama hakkı vardır.

Üstelik Türkiye'nin S-400 satın almasına karşı çıkanlar, Türkiye Patriot satın almak istediği zaman, bilgi paylaşmamışlar, Patriotların kullanımına yönelik personelimizi eğitmek istememişler ve yüksek fiyat istemişlerdir. Ayrıca Türkiye'nin S-400 satın almasına karşı çıkanlar, NATO üyesi olan Bulgaristan, Yunanistan, Hırvatistan ve Slovenya'nın daha önce S-300 satın almasına tepki göstermemişlerdir.

ABD, S-400 hava savunma sistemi satın alıyoruz diye bizi ortağı olduğumuz F-35 uçaklarının üretimi programından dışlamaya çalışıyor. 'Amerika Düşmanlarıyla Yaptırımlarla Mücadele yasası kapsamında Türkiye'ye karşı ekonomik yaptırımlar uygulanabilir' açıklamaları yapıyorlar. Bütün bunlar ABD'nin hala yanlış üstüne yanlış yaptığını gösteriyor. Çünkü Türkiye Ortadoğu'da da dünyada da bir denge ülkesidir. Türkiye ne taraftaysa güç kayması o tarafa olacaktır.

Türkiye güvenlik konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın çelik iradesiyle hiçbir tehdide boyun eğmeyeceğini göstermiştir. Türkiye ile işbirliği yapanın kazanacağı, Türkiye'yi karşısına alanın kaybedeceği bir süreç yaşanıyor.

Bütün baskılara rağmen S-400 gibi ileri hava savunma sistemini uygun maliyetlerle ülkemize kazandırma kararlılığı gösteren Sayın Cumhurbaşkanım size çok teşekkürler. Sayenizde Türkiye daha güvenli olacak, dostlarına daha çok güven verecek, düşmanlarına daha çok korku salacak.

Sözlerimi rahmetli Sakıp Sabancı'nın sözleriyle bitirmek istiyorum. 'Yahu sen her gün Tayyip Bey yetiştirebilir misin be? Tayyip Bey ne 10 milyon dolardır, ne 100 milyon dolardır, ne milyar dolardır be, yetişmiş bir adam. Türkiye'yi seven bir Tayyip Bey. Şaltere basıp gelmez yahu. Ona sahip ol!'