Çizgi film izliyordum.

Vazgeçtim!

Belgesel izliyorum.

Zira Gazi Atatürk'ümüzü ekranda görünce durdum.

Dinlemeye başladım.

Seslendirmen diyor ki:

'25 Ağustos 1922 – Yer: Ankara.

Mustafa Kemal silah arkadaşlarıyla son değerlendirmelerini yaptı.

Planı hazırdı.

Afyon'un güneybatısından gönderilecek birliklerle düşmanın İzmir bağlantısını kesecek.

Eskişehir'den gelen süvari birlikleriyle düşmanı çembere alıp yok edecekti.

Bu plan Hannibal'ın Romalıları dize getirirken uyguladığı plandı.

Silah arkadaşlarının yanından ayrılırken bir hayli yorgundu.

-Hücum haberini alınca hesap ediniz. 15 gün sonra İzmir'deyiz. ' dedi.

***

'26 Ağustos Kocatepe.

Herkeste tedirgin bir bekleyiş vardı.

O saati sordu.

Paşalar ' üç' dediler.

Sarışın bir kurda benziyordu.

Ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.

Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi durdu.

Hücum emrini verdi.

'Ordular ilk hedefiniz Akdeniz'dir.'

Yunan siperleri kısa sürede dağıldı.

Zafer 30 Ağustos Meydan Muhaberesi ile kazanıldı.

***

Türk ordusu 9 Eylül'de İzmir'e girdi.

Sadece 14 gün sürmüştü…

Paşa yakın arkadaşlarına:

'Bir günle yanılmışım.' dedi.

'Ama kusur bende değil düşmanda!'

***

30 Ağustos Zafer Bayramımızı kutladık.

Kutlu olsun.

Ancak, bugün Ege denizindeki, Yunan adalarında füzeler vardır.

Bu füzeler Türkiye'ye yöneliktir.

Oysa, Lozan Antlaşmasına göre Ege adaları silahsız olması gerekir.

Silahsız mı?

Değil!

***

Şimdi 2019 Yılı'ndayız…

30 Ağustos 1922' nin 100. Yılı'ına gidİyoruz.

Birlik ve beraberlik içinde yaptırım gücümüzü artırarak bilinçli olmak zorundayız.

Zira bu füzelerin bakışı vahimdir.

Vahim!

***

Evet, İngilizce film izliyordum.

Vazgeçtim.

Belgesel izliyorum.

Zira Gazi Atatürk'ümüzü ekranda görünce durdum.

Dinlemeye başladım…