Çocukluğumuzun bayramlarını mı arıyoruz nedendir bilemiyorum. Ama görüyorum ki,30 Ağustos Zafer Bayramı resmi kutlama törenleri halktan kopuk kutlanmaya devam ediliyor. Oysa ki 30 Ağustos Zafer Bayramı sadece resmi zevatın bayramı değildir.
Dar alanlara sıkışık kutlanan her bayram gibi 30 Ağustos Zafer Bayramı da gerçek kimliğine ve ruhuna yakışır şekilde halkla birlikte iç içe kutlanmalıdır. Son yıllarda bayram kutlamalarına katılmak isteyenlerin kontrollü alanlara girişte tek tek aranıyor olması maalesef bazı insanlara itici geliyor. Ben terörist değilim ki niye aranıyorum düşüncesi ise o insanları dışarıya itiyor. Belki bu bahane değil ama bahane ediliyor, halkın içinde konuşuluyor. Aslında herkes sadece Samsun'da değil, Türkiye'nin her yerinde daha coşkulu bayram kutlamalarını özlüyor. Bu yüzden bayram kutlamalarına neşter vurulmalıdır. Eksik bırakılan ya da eksik kalan ne varsa yerine getirilmelidir. Çünkü daha coşkulu bayram kutlamalarını hepimiz özlüyoruz. Belki şimdiki gençler bilmiyorlar ama biz bayramların daha coşkulu kutlandığı yılları biliyoruz. Şimdiki gençlerimizde aynı coşkuyu yaşasınlar ve yaşatsınlar istiyoruz. Bayramlar sadece tatil yapılan günler değildir. Bayram günlerinin tatil günü ilan edilmesinin nedeni halkın bayramlara daha çok katılımını sağlamak için değil midir? Eğer katılım olmayacaksa bu tatiller niye?
30 Ağustos Zafer Bayramına renk katan, anlam kazandıran fener alaylarıdır. Fener alayları 30 Ağustos Zafer Bayramının olmazsa olmazı iken bunun eksik bırakılması ,eksikliğin ise alternatif törenlerle doldurulmaya çalışılması elbette canımızı sıkıyor. Oysa ki fener alayı resmi kutlamaların bir parçası olmalıdır. Bunu yapmak, halkla birlikte o coşkuyu yükseltmek doğru olmaz mı?
Biz bayramlarımızın daha katılımlı ve coşkulu kutlanmasını istiyoruz. Bayramları bayram tadında yaşayamadığımızda ruhunu yitirmiş bayramlardan yüreğimiz buruk ayrılıyoruz. Her defasında umudumuzu canlı tutuyoruz ki bayramları gerçek kimliğine ve gerçek ruhuna uygun kutlayabilelim istiyoruz. İçi boşaltılmış hiçbir şeyin tadının olmayacağını biliyoruz. Bunun için diyoruz ki önümüzde en yakın kutlayacağımız hangi bayram varsa şimdiden o bayramı daha coşkulu kutlamanın ,halkıda içine çekmenin adımlarını atarak hareket edelim. Bizim derdimiz çocuklarımızın ve gençlerimizin de tüm halkımızla birlikte bayramlarımızı bayram kimliğinde kutlamasıdır.