Samsun'un Çarşamba ilçesi Eğercili Mahallesine bir oldubittiyle ansızın biyokütle enerji santrali kurulma aşamasına gelinmiştir. Hatta Çarşamba Ovası'na biyokütle enerji santrali ile ilgili kuruluş çalışmalarına başlanmıştır. Gelinen bu hızlı aşamada halkın tepkisi her geçen gün artarak devam etmektedir. Daha önce sit alanı ilan edilen Çarşamba Ovası'na bu santrali kurmak sadece Çarşamba'ya değil bütün Türkiye'ye ihanettir. Çünkü Samsun'un Çarşamba Ovası ve Bafra Ovası Türkiye'nin tarım ambarıdır. Bu santral Çarşamba'ya yapmak bu nedenle bütün Türkiye'ye ihanettir. Çarşamba halkı buna izin vermez.

Biyokütle enerji santralinin çevreye zararı olmadığı iddia edilmektedir. Bu santralde orman artıkları gibi çöplerin yakılarak enerji üretileceği anlatılmaktadır. Bu kadar çok çöpü bu santral nereden bulacaktır? Bu sorunun cevabı çok basit, başka ülkelerden çöp ithali yapılacak o çöpler bu santralde yakılacak. Diğer bir deyişle Çarşamba Ovası bir nevi başka ülkelerin çöplüğü yani uluslararası çöp aklama merkezi haline getirilecektir. Acaba başka ülkelerden ithal edeceğimiz çöpler arasında insan sağlığına ve çevreye zarar verecek ağır metaller ve radyasyon gibi kanserojen etkisi taşıyan artıkların ülkemize gönderilmeyeceğini kim nasıl garanti edecektir? Bunu ne bir Samsunlu, ne de bir Çarşambalı olarak kabul etmemiz buna razı olmamız mümkün değildir. Biz izin verdik bu santral Çarşamba'ya kurulacak diyenler olabilir. Buna izin verenler, buna sessiz kalanlar bunun vebalini omuzlarında ne kadar taşıyabilecektir. Bu halk bu kadar büyük bir ihanete razı olacak mı? Halkın tepkisini yok saymak, görmezden gelmek kimseye bir şey kazandırmaz. Hep birlikte ithal angusların gemiyle Samsun'a getirildiği günleri hatırlayalım. Angusları Samsun'a getiren gemi Samsunda kaldığı sürece bütün Samsun'u nasıl pis bir kokunun kapladığını, evlerimizde pencerelerimizi nasıl açamaz olduğumuzu ne çabuk unuttuk. En basit bir hatırlatmayla biyokütle santralinin de çevreyi sadece kirletmeyeceğini aynı zamanda pis ve ağır bir şekilde kokutacağını da unutmayalım. Herhalde bu santral çöpten enerji üretirken çevresine lavanta kokusu yaymayacak aynı şekilde temiz hava pompalamayacaktır. Bu konuda uzman olmaya gerek yok, herkesin bir düşüncesi, bir aklı ve görgüsü var. Biyokütle santralinin kurulacağı yer kesinlikle Çarşamba Ovası değildir. Kimse Samsun'a bu ihaneti yapmasın. Zararın neresinden dönülürse kardır. Tarım arazilerimizi katletmeyelim, çocuklarımızın geleceğini bu şekilde kirletmeyelim.

Açık ve net söylüyorum Çarşamba'ya biyokütle santrali kurulursa, Samsun, Çarşamba ve çevresi ilerleyen yıllarda kesinlikle başka ülkelerin zehirli, radyasyonlu çöplerini aklama merkezi haline gelecektir. Başka bir deyişle Çarşamba uluslararası çöplük haline getirilecektir. Bunu bugünden görmemek geleceğe kör kalmaktan başka bir şey değildir. Maksat tarım arazilerimizi yok etmek ve Çarşambaya ihanet etmekse, ihanetle birlikte halkımızı da razı olmadığı bir şeye mecbur etmekse Çarşambaya Biyokütle Santrali kurulabilir! Halka rağmen bunu yapmak sadece ihanet değil, insana ve çevreye değer vermemektir, çocuklarımızın geleceklerini karartmaktır.