Türkiye gündeminde en çok konuşulan konuların başında ''SIFIR ATIK'' ilk sıralardaki yerini halen koruyor. Önümüzdeki uzun yıllarda böyle olmaya devam edecek gibi görünüyor. Tabiki Sıfır Atık projesi sadece kurum ve kuruluşları kapsamıyor. Özellikle evlerde bu yaşam tarzını kazandığımız ve uyguladığımız zaman hedefe ulaşmış olacağız. Peki evde SIFIR ATIK mümkün mü? Yani hiç atık oluşturmadan yaşamak? Gelin beraber dünyada ki bu akıma ilk geçiş yapan insanlardan olan Bea Johnson'a kulak verelim. Bea Johnson dört kişilik ailesi ile evlerinde 1 yılda sadece 1 kavanoz atık çıkarmayı başaran bir öncü.

Her Şey Nasıl Başladı?

Johnson; ''Yaklaşık olarak 12 yıl önce şehre yürüme veya bisiklet mesafesinde olmak için daha yakın bir kasabaya taşındık. Doğru evi bulmadan önce bir yıllığına bir apartman dairesini kiraladık. Yanımıza sadece gerçekten ihtiyacımız olan şeyleri aldık ve bu bir yıllık süreçte ne kadar az şeyle yaşarsan senin için gerçekten değerli olan şeylere daha fazla vakit ayırabildiğinin farkına vardık. Arkadaşlara, aileye, pikniklere daha fazla zaman ayırabildik. Bu, bizim değişimimizin arkasındaki gerçek motivasyon oldu.

​Evde bu duruma çözüm ararken Sıfır Atık (Zero Waste) terimini buldum.''

Evde Sıfır Atık İçin 5 Basit Kural?

Aslında bütün çöpü bir yıl içinde sadece tek bir kavanoza sığdırmak düşünüldüğü kadar karmaşık bir iş değil. 5 basit kuraldan oluşan basit bir yöntem uyguluyoruz diyor Johnson.

Birinci kural, ihtiyaç duymadığımız şeyleri 'reddediyoruz'. Hayır demek çok önemli. Plastik torbalara, kartvizitlere, otellerdeki şampuan şişelerine hayır diyoruz. Bugün yerinde hayır demeyi öğrenmek için birçok fırsat var.

İkinci kural, ise 'azaltmak'. Bu bir düzenleme sürecinden geçmek anlamına geliyor. Gerçekten kullanmadığınız şeyleri çevrenizle paylaşabilir ve ikinci el pazarını geliştirebilirsiniz ki bu Sıfır Atık (Zero Waste) hayat tarzının geleceği için çok önemlidir.

Üçüncü kural, sahip olduğunuz tek kullanımlık şeyleri yeniden kullanılabilir alternatifleri ile değiştirmek. Kağıt havlular, peçeteler gibi. Pazara baktığınızda çocuk bezleri de dahil olmak üzere her bir tek kullanımlık malzeme için yeniden kullanılabilir bir alternatif olduğunu görebilirsiniz.

Dördüncü kural, 'Geri Dönüştürmek' ama sadece reddedemeyeceğimiz, azaltamayacağımız ve yeniden kullanamayacağımız şeyleri geri dönüştürmek. Son aşamada çok az bir miktarda atığı geri dönüştürmüş oluyorsunuz.

Sonuncu kural ise geriye kalanları gübreleştirmek. Evimizdeki meyve ve sebze kabuklarını gübreleştiriyoruz. (Kompost) Ayrıca insanların gübreleştirme denince aklına gelmeyen birçok şey var. Farklı ihtiyaçları karşılamak için geliştirilmiş birçok gübreleştirme sistemi var. Eğer şehirde yaşıyorsanız solucan gübresi sistemi alabilirsiniz. Küçük bir mobilyaya benzer güzel tasarımları var. Ya da elektrikli olan bir kompost makinası alabilirsiniz ve fişe takabilirsiniz. Kırsal kesimde yaşayanlar için de birçok farklı sistem var.

Bizler de kendi yaşam tarzlarımızı bu şekilde gözden geçirir ve planlarsak sıfır atık mümkün. Böylelikle kendi yaşamımızı daha anlamlı hale getirirken, çevreyi koruyacak ve ülke ekonomisine büyük katkı vermiş olacağız.