Sevgili Haber Gazetesi okuyucuları, bir süre ayrılıktan sonra tekrar araştıran, sorgulayan ve özgürce yazmayı seven karakterimle burada olacağım.

Mimarlıkla birlikte bölgemde ilk serbest imar plancılığı mesleğimden dolayı Çarşamba ovasına ''taarruz etmem için '' bana müracaat eden müşteriler ile karşılaşmıştım.

Petro kimya sanayi en büyüğü olmak üzere ithal kömürle enerji üretecek termik santral yapım teşebbüsleri peş peşe geldi.

Hepsinin önünde Samsun'lu bir veya birkaç emlakçı, takipçi, muameleci, muhtar, gizliden de siyasetçi.

İlk yemi şöyle atarlar '' bak muhtar veya belediye başkanı senden şu kadar işçi alacağım ''

Bana da yem atarlar sen yerelde bizim plancımız ve teknik danışmanımız ol, işleri takip ediver bedeli önemli değil.

Evet, sanayi ve enerji çok önemlidir. Bakınız ben öyle romantik çevrecilerden değilim. Yatırımlar mutlaka bu topraklar üzerinde yapılacaktır.

Yatırımın muhtemel çevre etkilerine göre yer seçimi bilimsel metotlarla belirlenir.

Çarşamba ovası 90.000 hektar alanı ile tarımsal faaliyet alanıdır. Bir kısmı sulak alandır. Tarım faaliyetinin başında ise sebze tarımı gelmektedir.

Sebze tarımı bölgesinde hava kalitesi kusursuz olmalıdır. Tozun türü ne olursa olsun tozdan sakınılması zorunludur.

Bir plancı olarak yetkin ilim insanlarından tesir altında kalınmadan hazırlanmış raporu mutlak surette arardım. En önemlisi yatırımcı firma günlük 630 ton odunsu hammaddeyi nasıl, nereden, ne şekilde temin edeceğini fizibilite raporunda açıklayarak tarafsız heyeti ikna etmelidir. Odunsu hammadde dışında yakıt kullanmayacağına dair ikna edici yasal yaptırımı olan belgeler verilmiş olmalıdır. Baca gazı filtresi ve küllerin bertaraf edilmesi konusu meselenin can damarını oluşturmaktadır. Hammadde depolama alanını kullanımı, yayılımı yönetimi gibi pek çok önlemin nasıl alınacağına dair raporlar istenilmesi durumunda emin olun ki yatırımcı başka yer arayışına ihtiyaç duyacaktır.

Aslında devlet çevreye olumsuz etkisi olamayacak yer seçimi ve teminini enerji yatırımcıları için yapmalıdır.

Sonuç olarak bu acele iş '' bir şeytanlık değilse …. Acele işe şeytan karışır '' sözünü de sorumlulara hatırlatmayı görev bilirim. Saygılarımla.