n

n
n Oyundan yorgun düştüğüm akşam üstlerinde kapımızın önünde onu beklerdim. Karşı köprüde gördüğüm anda içeri girip saklandığım kapıyı ardına kadar açıp elini bana uzattığında avucundaki halkalı şekerleri alırken; dünyanın en mutlu çocuğu benim sanırdım.Anneannemin yanında kaldığım zamanlarda, beni görmeye geldiğinde kapının önündeki kahverengi sandalet ayakkabılardan geldiğini anlardım. Bana getirdiği kırmızı tek taşlı altın küpeleri kulağıma takarken, sıkı sıkı sarılıp öpmüştü.
n
n
n
n O benim babamdı.
n
n
n
n Düşlerimde büyüdüm onlarla. Zifiri karanlık teslim aldığında masum yalnızlığımı Beşikdüzü nde arardım annemin ve babamın yüzünü. Beşikdüzü ne bakıp dağları sayardım önünde kocaman bir dağ, onun arkasında daha küçük derden en son görünen dağın ardında olduğunu düşünürdüm sanki seslensem duyacak gibiydiler beni. Oysa çok sevmiyorlardı ama duymuyorlardı Karadeniz in suskun, ürkek, cılız kızını.
n
n
n
n O benim babamdı.
n
n
n
n Mavi taşlı altın yüzüğümü o küpelerini nacar saatimi, belinden kemerli kırmızı elbiseyi ve ben iki yaşındayken aldığı plastik bebeyi ve kahverengi sandalet ayakkabılarını, Ünye deki balıkçı iskelesini hiç unutmadım. Çocukken yaşadığım bir anımı sizlerle paylaşmak istiyorum.
n
n
n
n On iki yaşımdaydım sanırım, yaz tatili döneminde harçlığımı kazanmak için bir yere girmiştim. Beraber çalıştığım bayan arkadaşımla aramızda bir tartışma çıktı ve bana tokat attı. Yüzüme attığı tokat, benim gururumu çok incitmişti adeta dünyamı başıma yıkmıştı. Babasız olmanın ezikliği içinde yaşadığımdan dolayı olmalıydı bana yapılan kötü davranışlar beni darmadağın ediyordu.
n
n
n
n Bütün gün hiç durmadan hüngür hüngür ağladığımı çok iyi hatırlıyorum ve akşama kadar Babacığım sen ölmeseydin, yaşasaydın, beni hiç kimse dövemezdi. Sen yoksun diye bana böyle davranıyorlar ağıdım tüm gün sürdü.
n
n
n
n Aradan üç gün geçtikten sonra bana tokat atan arkadaşım geldi ve benden özür dilemek istediğini söyledi. Ben barışmak istemesem de bana yalvardı. N olur beni affet, hakkını helal et. Rüyamda babanı gördüm, beni çok korkuttu dedi.
n
n
n
n Şaşırmıştım, çünkü o arkadaşımın babam hakkında herhangi bir fikri yoktu.
n
n Baban fötr şapkalı, gri takım elbiseli ve göbekli miydi? dedi.
n
n Evet, babamı tarif ediyordu, rahmetli babam fötr sapkasız gezmezdi ve devam etti.
n
n Eğer bir daha kızıma dokunursan senin peşini bırakmayacağım, onu kimsesiz sanıyorsun gidip özür dileyeceksin demiş.
n
n Elinden zor kurtuldum dediğinde çok korktuğu yüzünden anlaşılıyordu.
n
n O olaydan sonra anladım ki babam ölmüş olsa da her zaman yanımdaydı.
n
n Babamın biricik kızıydım, adım Cevahir anasının adı. Büyüklerimin bana söylediği anam der severmiş beni.
n
n
n
n Nur içinde yat babacığım.
n
n
n
n Baba ve baba adayı olan değerli okuyucularım, Babalar Gününüzü şimdiden kutluyorum.
n
n
n
n Bu şiiri okuduğumda çok etkilenmiştim, baba diyemeyen sevgi yüreklerin olsun.
n
n
n
n
n
n uçurtmamı tamir eden babam olmadı benim.
n
n bisikletimin arkasından iten.
n
n yere düştüğümde dizlerime üfleyen.
n
n ağladığımda gözlerimden öpen babam olmadı.
n
n koşup da bacaklarına sarılamadım hiçbir zaman.
n
n sırtına çıkıp dört nala koşamadım.
n
n uçamadım kuşlar gibi özgür.
n
n acıtsa da öpemedim o sakallı yanakları.
n
n koskoca ellerin içinde kaybolamadım.
n
n ve hep boş kaleye yuvarladım topları.
n
n karnemi gösterecek babam olmadı benim.
n
n ya da arabasını kaçıracak.
n
n ben baba diyemedim hiçbir zaman.
n
n yan yana gelemedim fotoğraflarda.
n
n ben baba diyemedim
n
n Tahsin Emre Eke
n