Son yazımın devamı değil elbet bu hikaye ama yine bir aşk hikayesinin başlangıcı. Genç bir yüreğin çırpınışı daha hayata yeni başlamanın ilk adımları ilk aşklar bunlar.
Büyük yürekli insanların aşkı güzellikle, cinsellikle. Maddiyatla, ihanetlere. Menfaatlere heba edildiği durum değil bu.
Öylesine kirli günümüz aşkları belki de aşk dedikleri şey egolarını tatmin ettikleri sadece bir dürtü. Öyleyse birilerinin gerçek öykülerini yazmak lazım ki unutulan o masum duyguların var olduğu bilinsin. Şişenin dibinde balık olamaya gerek yok.

Masamda papatyalar vardı bir de demli çay , ılık rüzgar martılarla yarış ederken gölgesinde oturduğum çınar ağacındaki yapraklar, yaşamak için çırpınıyordu ve hayat aşkla can buluyordu.
Ellerini koyacak yer bulamıyordu melek gibi güzel yüzü kızarırken anlatması zor geliyordu. Aşk anlatılmaz yeniden yaşıyordu.

Ve dedi ki;
Her insanın düşlerine sığdırdığı bir aşk resmi vardır kafasında... Kimisi şekil verebilir değiştirebilir, yönlendirebilir. Ama ben değiştiremez ve yönlendiremezdim çünkü isteklerim netti. Dua ile bekledim, dua ile istedim. Onu henüz görmemiştim.
Farklı hatta oldukça mesafeli şehirlerde büyüyen iki insandık birbirimizden habersiz. Birbirimizi bekleyen, birbirimizi düşleyen, dualarda birbirimizi isteyen. Habersizce bilmeden.
Vee bir gün onun kapısında buldum sanki kendimi. Nasıl oldu neden oldu bilmeden. Çizdiğim resmin arkasındaki yüz gibiydi, hissettim. Görüşelim dedik.
22 Ekim 2013. Bir heyecan vardı içimde farklı bir heyecan ilk görüşme denilen sahne gerçekleşecekti o gün. Hiç özenmeden giyindim, hiçbir makyaj yapmadan çıktım karşısına beni olduğum gibi kabul etmeliydi. İçimde hiçbir güzel miyim düşüncesi yoktu. Eğer diyordum başımı aynı yastığa koyacağım insansa zaten her halimi görecek sade olarak görsün beni. Beğenip beğenmemek onun kararıydı.
Kafamda pek çok soru varken evden dışarı çıktım. Arabaya bindiğim anki heyecandan tut arabadan inene kadar geçen süre çok uzun gelmişti. O gün bir AVM ye gidecektik. Ben durağa geldim o da geliyordu tam karşıdaydı, gördüm, evet ilk görüşmeydi... Heyecan damarımın en dibindeydi. Geldi merhaba kelimesi düştü ilk dudaklarından, ben de sadece merhaba diyebilmiştim. Elimi uzatamazdım ona nasıl yapardım hem yürüyordum hem de aklımda milyonlarca soru vardı konuşmuyorduk. Beni beğenmedi diyordum içimden beğense konuşurdu,
-haklıydı- diyordum sonradan bir tokalaşmadım bile çok donuk biriyim diye kızıyordum kendime. Ama ben de buydum.
Neyse ki AVM ye girdik. O gün bana en sevdiğim çikolatayı aldı. O kadar farklı o kadar safça bir aşktı ki benimki. Bir çocuk gibiydim evet bir erkek bana çikolata almıştı. Bir erkekle aynı ortamdaydım. Oturalım dedi, oturduk. İlk ona kendimi tam olarak anlatmıştım. Okulda bile erkek arkadaş edinmediğimi söylemiştim, ömürlük bir birliktelik istediğimi söylemiştim. Aşka inanmadığımı dile getirmiştim. Beni cennet için hazırlayacağına inanıyorsan bu yolda yürüyelim demiştim. Sorularımın cevap anahtarı gibiydi adeta. Kendim gibi bir insanı anlattı bana o da. Başlayalım kararını aldık.
Evet başlamıştık, artık biz de sevgiliydik. O günü onunla geçirdim arabaya bindiğim zaman da yine aklımda sorular vardı anlattıklarına bakılırsa, iyi biriydi eli yüzü temiz birine benziyordu. İlk evden çıkarken süslenmediğim için kızıyor gibiydim kendime. Keşke az süslenseydim diyordum ya şimdi beğenmezse beni. Kalbim de eskisinden daha da hızlı atıyordu artık. Aşka inanmayan ben aşık oluyordum sanki...
Evden çıkarken düşünmeyen ben artık yeni bir soruyla daha karşı karşıyaydım acaba beğenmiş miydi beni, acaba bana göre biri mi ya da ben ona göre miyim ki ? Vee telefonuma bir mesaj alındı yazısı.. Mesaj ondan gelmişti. Heyecanla açtım !
“Kalbimi sana ısındıran Rabbime şükür olsun diyordu”
Mesajı gördüğüm an yüzüm kıpkırmızı olmuştu. Aşık oluyor gibiydim ama –aşkım- da demeyi bilmeyen biriydim, daha önce bu kelimeyi kullanmamıştım, nasıl denirdi bilmiyordum, telefonuma ne diye kayıt edecektim onu da bilmiyordum.
-Cennetim- dedim ona. Beni cennete götürecek isimdi. Evet, evet cennetim telefon rehberindeki yerini aldı. Ne kadar da güzelmiş aşık olmak ne kadar da güzelmiş onunla olmak hamd olsun..
O gün başlayan bir aşk hikayesinin habercisiyiz biz. Rabbim herkese sonsuz aşklar, kendini cennete götürebilecek aşklar nasip etsin inşallah. Bize göre mutluluk bir duadan ibarettir. Bütün aminlerimiz sizlerin olması dileğiyle...