Latincede, “yeni bir şeyler yaratmak”, “yenilenmek” anlamına gelen “recreare” kelimesinden türetilmiş rekreasyon; sözlükte, “yeniden doğmak”, “yenilenmek”, “ruhsal açıdan yenilik” anlamını taşımaktadır.
Rekreasyon, hayatın monotonluğundan ve işten ayrılarak yenilenmek demektir
Ragheb ve Tate, rekreasyonu; bireylerin boş zamanlarını değerlendirmek için özgür iradeleriyle seçtikleri ve belirli kurallara bağlı olmadan katıldıkları etkinlikler olarak tanımlarken; Howe ve Carpenter’a göre rekreasyon, genellikle bireylerin boş zamanlarında katıldıkları, aktif veya pasif aktivitelerin tamamıdır.
Gelişmiş ülkelerde boş zamanların değerlendirilmesi sportif faaliyetlerin yanı sıra, çeşitli kültürel ve mesleki faaliyetlerle insan unsurunun, toplumsal, sosyal ve ekonomik kalkınmasına daha çok katkıda bulunması sağlanmaktadır.
Birey üretmediği zaman sportif veya güncel eğlencelerle, turistik gezilerle, sosyal ve kültürel etkinliklere katılarak hayattan zevk almayı, mutlu olmayı istemektedir.
Bu özellikleriyle rekreasyon, gelişmiş toplumlarda hedefe ulaşacak bir araç olmaktan çıkmış başlı başına bir amaç halini almıştır.
Ayrıca boş zamanların olumlu bir biçimde değerlendirilmesinin toplumsal uyumun güçlenmesinde etkili olabileceği; özellikle genç nüfusu zararlı alışkanlıklardan koruyabileceği de ileri sürülmüştür
Son yıllarda hepimizin bildiği üzere sanal topluluklar hayatımızda fazlası ile yer aldı. Akıllı telefonlarımız sayesinde de sanal topluluklarda fazlası ile zaman geçiren bizler, neredeyse tüm satın alma davranışlarımızı sosyal medya aracılığı ile yapar hale geldik.
Turistik ürün bağlamında değerlendirilen kentler için de sosyal medyanın kullanımı son derece önemlidir. Sadece Facebook’u ele aldığımızda Türkler dünyada kullanıcı sayısı anlamında sıralamada bir hayli önde gelmektedir. Bunun yanında secondlife gibi sanal hayatlar sunan siteler sayesinde de birçok insan kendisine sanal dünyada bir yer edinmeye çalışmaktadır.
Bugün birçok turizm firması artık kendi sosyal medya enstrümanlarını kullanarak hedef tüketicilerine ulaşmaya çalışmaktadır. Buna karşın tüketici de gerek gideceği yer öncesi tercih yaparken, gerek gideceği yere vardığında ve gerekse de gideceği yerden döndükten sonra gittiği yer ile ilgili tüm deneyimlerini sosyal medya mecralarını kullanarak listesinde bulunan arkadaşları ile veya takipçileri ile paylaşmaktadır. Bu durum diğer tercih yapacak insanlar tarafından fazlası ile dikkate alınmakta ve insanlar da tercihlerini bu deneyimlere göre yönlendirmektedir.
İnternetin sağladığı bu kolaylık; gerek yerel turistler tarafından gerekse de yabancı turistler tarafından değerlendirilmektedir. Bu da kente gelen turist sayısının artmasına ya da azalmasına neden olmaktadır. Memnun müşterinin memnuniyetini 4 kişiye memnun olmayan kişinin 14 kişiye söylediği çağımızda bu etki sosyal medya aracılığı ile binlere ulaşmaktadır. Yaklaşık 355 milyon ziyaretçisi bulunan Tripadvisor ve friendformation gibi uygulamalar ve siteler sayesinde tüketicilerin yaşadıkları tüm olumlu ve olumsuz deneyimler diğer insanlar ile rahatlıkla paylaşılabilmekte ve bu çerçevede ziyaret edilmek istenen il ile ilgili olarak ne yenir? Nerede kalınır gibi temel soruların da cevapları elde edilmektedir.
Turizm, hepimizin bildiği gibi bacasız sanayi olarak adlandırılmaktadır. İşin püf noktalarından bir tanesi şehre gelen ziyaretçilere olumlu deneyimler yaşatmaktan geçmektedir. Bunun için başta konaklama tesisleri ve gelen ziyaretçiler ile doğrudan temas halinde olan polis, zabıta, taksi şoförleri gibi meslek grupları başta olmak üzere kentte yaşayan tüm insanların da bu bilinçte olması ve bu çerçevede davranıyor olması gerekmektedir.