Zaman daraldıkça iyiden iyiye kızışan seçim çalışmaları,her ne kadar vatandaş nezdinde gına aşamasına gelmese de az kaldı.

İster istemez fazlasıyla odaklanılan vaatler ise daha çok müzayede ortamında gerçekleşmekte.

En çok da asgari ücret konusunda.

Öyle ki 5000 TL vaat eden bile var.

Son yıllarda belleğimize kazılan algı operasyonunun daniskası bu işte.Yerse…

Sizin dikkatinizi çekiyor mu bilmiyorum ama;sınır tanımayan vaatler silsilesinde hedef kitle,asgari ücretliler,emekliler,çiftçiler ve ütü üzerine makarna pişirme çaresizliğindeki öğrenciler.

Yani iki yakası bir araya gelmeyen zümre.

Yani gün çalışıp gün geçinemeyen kitle.

Yani azınlıkların mutluluğu için kendilerini feda eden çoğunluk.

Kaçınılmaz olarak bu listeye yıllardır kadro hayalini kuran taşeron işçi konusunu da eklemek gerek.

Kamuda 661 bin,özel sektörde ise 572 bin taşeron işçi bulunuyor.Ve sayı her geçen gün biraz daha artıyor.Bazı kesimlerce modern kölelik olarak ifade edilen bu gerçek biran önce çözüm bekliyor.

Hafızam beni yanıltmıyorsa daha önceki seçim süreçlerinde de bu sorun için çözüm (kadro) sözü verilmişti,umarım bu söz de bir zamanlar Bafra’ya verilen il olma gibi hayallerde kalmaz.

Hazır söz Bafra’ya gelmişken,belirtelim ki Bafra belki de tarihinin en sakin seçim sürecini yaşıyor.

Belirli aralıklarla sokaklardan geçen çoğu bozuk ses sistemli seçim araçlarını saymazsak Yaprak kımıldamıyor adeta.

Bunu henüz seçim ateşinin yeterince harlanmamasına bağlayan da var, Bafra’lı adayların yok denecek kadar az oluşuna da.

Her ne kadar sanıldığı gibi suçlunun Parti Genel merkezleri olmasa da benim fikrim ise ikincisi.

Bir zamanların seçim startlarının verildiği memlekette bunlar yaşanıyorsa öne konulan şapka sahiplerinin,birbirlerinin paçalarına yapışmış çekememe boşluğundakilerin,evlatlarını gurbete gönderme çaresizliğindekilerin bir kez daha düşünmesi gerek.

Neredeyse her uygulamaya “eyvallah” kabullenişinde yaşlaşmanın,gelmeyen yatırımlara,başka ilçelere kaydırılan hizmetlere ses çıkarmamanın,kısaca ağlamadığı halde meme beklentisinde olmanın bir sonu gelmeli.

Bafra 16 binin üzerinde olan işsiz sayısına,tüm ilçeler arasında olumsuz anlamda belki de en fazla etkilendiği bütün şehir yasasına,sosyal anlamdaki beklentilerine biran önce çözüm bulacak girişimlere vakit kaybetmeden başlamalı.

Ki deniz bitti.