İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi başta olmak üzere işletme derslerinin okutulduğu tüm fakülte ve bölümlerde işletme tanımlaması yapılırken; kâr elde etmek için kurulan ekonomik bir birim olduğu vurgulanır.

İşletme bir bilim dalı olarak diğer bilim dalları ile olan ilişkisi olması nedeni ile yorumlaması ve karar vermesi diğer bilim dallarına göre göreceli olarak daha zordur. İşletme biliminin bu denli zor olmasının nedenlerinden birisi hiç kuşkusuz odak noktasında insan olmasından kaynaklanmaktadır.
Özellikle pazarlama bilimi açısından değerlendirdiğimizde, durum daha da zor hale gelmektedir. Çünkü pazarlamanın odak noktasında yine tüketici yer almaktadır. İster nihai tüketici olsun ister örgütsel tüketiciler olsun sürekli olarak karar değiştirmekte ve pazarlamacıların da bu kararları algılaması ve anlaması gerekmektedir. Pazarlamacıların tüketicileri yanlış anlaması işletmenin başarı eğrisinin zarara doğru yönelmesine neden olmaktadır. Aksi durum ise kârın artmasına neden olmaktadır.
Son yıllarda kâr kavramı işletme dünyasında önemini korumaktadır. Ancak daha önemli bir kavram olan insan odaklılık kavramı ön plana çıkmaya başlamıştır. Bu kavramın esasında ise aslında her şeyin odak noktasında insan olduğu gerçeğidir. Pazarlama faaliyetlerinin odak noktasında ise insan odaklılık kavramı yer almış ve modern dünyada artık pazarlama anlayışı satış odaklı olmaktan çıkmış ve toplumun tüm dinamiklerini dikkate alan toplumun çıkarlarını ön planda tutan bir anlayış hakim olmaya başlamıştır.
İş dünyası da bu paralelde sosyal sorumluluk kampanyalarına ağırlık vermeye başlamıştır. İnsan odaklılık kavramı ile sosyal sorumluluk kavramı birbirine çok benzer kavramlar olmakla birlikte, ayrıştıkları noktalar da söz konusudur.
Yapılan akademik çalışmalar da toplumla daha fazla iç içe olan ve toplumsal projelerde fazlası ile yer alan işletmelerin tüketiciler tarafından da daha fazla tercih edildiği görülmüştür. Tüketici bu noktada ürün aldığında ödediği paranın bir kısmını toplumsal projelere gittiğini ve gelirin toplumsal projelere de ayrıldığını bildiği için pahalı bile olsa topluma faydalı işler yapan markaları tercih etmektedir.
16 Mayıs 2015 tarihinde ZİÇEV Samsun şubesi tarafından organize edilen bu etkinlik bu bağlamda son derece önemli bir etkinliktir. 2012 yılında o zaman Turkcell CEO’su Sayın Süreyya CİLİV’in Samsun’da yaptığı konuşmada yaptıkları bir organizasyon ile ilgili olarak “bu etkinliği yaptığımızda insan olduğumu ve bir işe yaradığımı hissettim” cümlesi son derece anlamlıdır. İşte ZİÇEV’in yaptığı bu etkinlik de podyumda zihinsel engelli çocuklar ile yürüyen iş dünyasının temsilcilerine de sanıyorum aynı etkiyi yaratmıştır.
ZİÇEV’in düzenlemiş olduğu etkinlik ulusal basında da yer aldı ve ilimizin pozitif şeyler ile de gündeme gelmesine vesile oldu.
ZİÇEV’in bu etkinliğinde görev alan başta Fuat KUBİLAY olmak üzere tüm vakıf yönetimine, ZİÇEV’in Samsun’daki okulunun tüm eksikliklerini gideren Ali KOÇ ve Koçtaş ailesine ve bu organizasyonu gerçekleşmesinde desteklerini veren herkese kendi adıma son derece müteşekkirim. Keşke tüm işadamları da bu tip organizasyonların içinde sıkılıkla yer alsa ve topluma daha faydalı proje üretseler.