Bazı babalar olmasaydı olurdu ve bazı babalar olmadan asla olmaz.
Her insan kendi kaderini yaşamak zorunda kalıyor mecbur kurulu düzenlerde.
Bazı babalar var olsalar da yoklar. İşte buna benzer yaşam bir çocuğun hayatından.

Çok küçüktüm ne kadar olduğumu hatırlamayacak kadar işte, odaya girdiğinizi duvarlara yansıyan gölgelerden anlardım bir yıldız gibi takip ederdim gölgeniz bile beni mutlu ediyordu yine de tam olarak ne düşünüyordum bilmiyordum hissettiklerim haricinde. Varlığınız beni her şeyden çok mutlu ediyordu belki de mutlu olmak sizsiniz sanıyordum sadece babam konusunda yanılmışım.
Baba ne demektir hala bunu çözebilmiş değilim çünkü bu konuda çoğu çocuktan şanssızdım.
Bir bebek ağlıyor diye babası dövmemeli beşiğinde ve ben sırf ağlamayayım diye sabaha kadar annemin kolları salıncaktı bedenime kulağıma sessizce fısıldadığı ninnileri yüzümü güldürmek içinmiş. Babamın derdi neydi çok güzel gülermişim ,zehir zemberek dilleri, insan bir kez olsun yüreğinden söyleyemez mi sevgi sözcükleri.
Bana bir metrekarelik battaniye üzerine döktürdüğü oyuncaklarla yaşam çizerken bu koca dünyada buradan dışarı çıkmayacak burada oynayacak diye kükrerken annem, tir tir titrerken başımı okşayarak çaresizliğini gizlemeye çalışırken ağladığını saklıyordu..
Babamın derdi neydi bu koca dünyayı bize neden dar ediyordu.
Annemin beni doyurmak için börek yapıp sattığını , parklarda koynunda sabahladığımı ve ayakkabı alamadığı için yıllarca kucağında taşıdığı, pantolonum kazağım el örgüsü vitrindekiler yanında hiç kalırdı, en çok sarı kazağımı seviyordum kedi motifli belki de kedilere kazaklarım yüzünden alıştım.
Gerçi babam da kedileri çok severdi ama insanları sevmezdi ben ona inat tüm canlıları çok seviyorum. Babamın esirgediği sevgiden bende çok var onun gibi olmayacağım asla.

Beni annemden alıp götürdüğünde çok mutlu olacağımı sanmıştım güzel vakit geçiririz diye düşündüm mesela dondurma alıp sinemaya gitmeyi biraz olsun sohbet edebilmeyi ona onu çok özlediğimi ve içimde onu affetiğimi bilmese de o kötü anıların üstünü kapattığımı. Sanırım benim babam öyle biri değil.
Her zamanki gibi güzel hayaller kurdurup sonrasında kabus gibi bir yaşamı gelip sana yaşatan biri .
Bilmediğim bir şehirde tek başıma bırakıp günlerce gelmezdi ortalıktan kaybolurdu bir dilim ekmekle eski komşuların evinde aklımın ermediği babam.
Henüz on yaşları civarındayım gece yarıları uykudan uyandırıp Anneni seviyor musun doğruyu söyle bir şey yapmayacağım diye sorduğunda ona inanıp evet seviyorum dediğimde tokatları hiç unutmadım. Annemle telefon görüşmelerinde mutlu olduğumu söylediğimde başımda babamın baskısıyla söylediğim sözlerin her biri yalandı ve ben çocuktum çok korkuyordum.

Sahi babamın derdi neydi ? Neden kendinden başka kimseyi düşünmez ve sevmezdi.
Babam, benim yaşadığım kötü anılarım.
Büyüdüm sadece önemli günlerde bir iki satır yazıyoruz hepsi bu, çünkü babamın dünyası iki satırlık.
Bana söz verdiğin bir çift ayakkabı hala aklımda.


“Baba sevgisini koru o sevgiyi kesip atarsan, Allah da senin mutluluk ışığını söndürür”
Tüm babaların ve baba adaylarının BABALAR GÜNÜ nü kutluyorum