İstanbul’da düzenlenen ‘Dünya Şehirler Günü’ programında konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, “Bir belediye başkanının önce bir para yönetimini bilmesi lazım. İki, insan yönetimini bilmesi lazım. Üç, mekan yönetimini bilmesi lazım. Dört problem yönetimini bilmesi lazım. Beş zaman ve problem yönetimini bilmesi lazım. Son olarak da algı yönetimini bilmesi lazım. Özellikle bizdeki muhalefetin belediyecilik anlayışında saydığım 5 yönetimi bilmeksizin sadece ve sadece büyük paralar organizasyonlara vererek algı yönetimiyle uğraştıkları da acı bir gerçek” dedi.

Her yıl 31 Ekim’de farklı bir şehirde kutlanan ve ilk kez ilçe belediyesinde düzenlenen ‘Dünya Şehirler Günü’ programı Üsküdar’ın ev sahipliğinde gerçekleşti. ‘Herkes için sürdürülebilir kentsel geleceğin finansmanı’ temasıyla düzenlenen 2023 Dünya Şehirler Günü programına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan da katıldı. Programa Emine Erdoğan’ın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki de katılım sağlayanlar arasında yerini aldı. Öte yandan ev sahipliğini yaptığı Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen’de katılım sağladı. Katılımcıların 2023 Dünya Şehirler Günü ve sıfır atık girişimleri hakkında değerlendirmelerde bulunacağı programda konuşan Bakan Özhaseki, “O günden bu tarafa 45 buçuk milyon ton çöpümüzü ayrıştırmış olduk. Sadece bunlardan elde ettiğimiz gelir ise 4 milyar dolar. Kağıt atıklarının toplanmasıyla kesilmekten kurtardığımız ağaçların sayısı 432 milyon” dedi.

"Muhalefetin belediyecilik anlayışında algı yönetimiyle uğraştıkları acı bir gerçek’’

Bakan Özhaseki, “Şehirler de bakım ister, ihtimam ister, zamanın ruhunu okumak ister. Bunu da yapmak elbette ki o şehirde daha çok yerel yöneticilere düşer. Yine bir bilim adamının güzel bir sözü var. Şehirlerin geleceği o şehirde yaşayan yerel yöneticilerin ufuklarıyla doğru orantılıdır. Eğer belediye başkanları, ufuklu insanlarsa, şehirlerini severek hedef koyup bu hedefe doğru iç dinamiklerini harekete geçirip gayret ediyorlarsa şehirler hızla büyür ve gelişir. Değilse Allah korusun tam tersi olur. Sürdürülebilirlik denilince birçok belediye başkanı arkadaşımız ne yazık ki merkezi hükümetlerin sadece kendilerine ayıracakları paylardan ne kadar çok alacağını düşünerek sohbete başlıyorlar. Halbuki bir taraftan şehirlerimizin geleceğini inşa ederken şu anda Allah korusun kirlettiğimiz dünyanın çocuklarımıza zehir olarak bırakılan bir miras olduğunu düşünmemiz lazım. Bir taraftan da eğer kaynak meselesi söz konusu ise bu konuda herkesin de üzerine düşeni hakkıyla yapması lazım. Nihayetinde bunu söyleyen arkadaşınız 5 dönem üst üste seçime girmiş. Büyükşehir belediye başkanlığı yapmış birisiyim. Bir gün olsun ‘Ankara’ya gel bana para verin’ dememişimdir. ‘Bana yardım edin’ dememişimdir. Çünkü bir belediye başkanının önce bir para yönetimini bilmesi lazım. İki, insan yönetimini bilmesi lazım. Üç, mekan yönetimini bilmesi lazım. Dört problem yönetimini bilmesi lazım. Beş zaman ve problem yönetimini bilmesi lazım. Son olarak da algı yönetimini bilmesi lazım. Ama günümüzde ne yazık ki üzülerek söylüyorum. Özellikle bizdeki muhalefetin belediyecilik anlayışında başta saydığım 5 yönetimi bilmeksizin sadece ve sadece büyük paralar organizasyonlara vererek algı yönetimiyle uğraştıkları da acı bir gerçek. Onların böyle bir dünya hakkında doğrusu çok fazla söz söylemeye hakkının da olmadığını düşünüyorum” dedi.

"Millet bahçeleri, şu anda 80 milyon metrekareyi geçti, 100 milyon metrekarede buluşturacağız’’

İklim değişikliğine de değinen Bakan Özhaseki, “İklim değişikliğinin en büyük sebebi ise ne yazık ki sanayi devrimiyle birlikte başlayan çok üretim, çok tüketim ve çok kirletme. Durmadan bizim yapmış olduğumuz dışarıya karşı işlemiş olduğumuz bu kirletme gibi fiiller karşımıza bir bela olarak geliyor. Dünya bir denge üzerine yaratılmış. Cenabı Hak her şeyi ne fazla ne eksik yaratmıştır. Ancak insanoğlu gelip bu dengeyi bozduğunda karşısına birçok felaket de ardı arkasına geliyor. Bundan dolayıdır ki hem dünyada hem de ülkemizde birçok çaba var. Biz de ülke olarak dünyayı en az kirleten ülkeler sınıfında olmamıza rağmen yine elimizden gelen bütün gayreti gösteriyoruz. Bir taraftan Paris İklim Anlaşmasına taraf olduk. Üstümüze düşen görevleri hakkı ile yapıyoruz. Bir taraftan İklim Değişikliği Ulusal Eylem Planımızı Saygıdeğer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin himayeleriyle kamuoyuyla paylaştık ve titizlikle bu konuyu takip ediyoruz. Bir taraftan yeşil alanlarımızı çoğaltmaya çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatlarıyla başlayan millet bahçeleri, şu anda 80 milyon metrekareyi geçti. İnşallah 100 milyon metrekarede buluşturacağız. Bir taraftan belediyelerimizin katı atık gibi, atık su arıtma tesisi gibi tesislerini desteklemeye devam ediyoruz. Ve her bir alanda büyük bir çaba içerisindeyiz” diye konuştu.

"Kağıt atıklarının toplanmasıyla kesilmekten kurtardığımız ağaçların sayısı 432 milyon’’

Bakan Özhaseki, sıfır atık konusunda Emine Erdoğan’ın verdiği desteklere de dikkat çekerek, “Sıfır atık konusu bizim ülkemizde 6-7 yıl kadar önce başladı. O dönemde epeyce muhalefet edenler oldu. “Nereden çıktı bu sıfır atık? Böyle şey mi olur?” diyenlerden geçilmiyordu. Çok teşekkür ediyorum. Hürmetlerimi, minnetlerimi ve her türlü teşekkürümü huzurunda değerli hanımefendiye sunmak istiyorum. O meseleyi aldı, azimle arkasında durdu, takip etti ve bugün Türkiye için bir marka haline geldi. O da ‘Sıfır Atık’. Çok teşekkür ediyorum. Allah razı olsun diyorum efendim. O günden bu tarafa 45 buçuk milyon ton çöpümüzü ayrıştırmış olduk. Eğer biz ayrıştırmasaydık, hepsi tabiata bir zehir olarak karşımızda duracaktı. Sadece bunlardan elde ettiğimiz gelir ise 4 milyar dolar. Sadece bir rakam daha vermek istiyorum; kağıt atıklarının toplanmasıyla kesilmekten kurtardığımız ağaçların sayısı 432 milyon. Bu bile herhalde sıfır atık konusunda ne kadar çok çaba içerisinde olmamız gerektiğini de ortaya koyuyor diye düşünüyorum” dedi.

" ay içerisinde 50 bin kadar konutu teslim edeceğiz’’

Bakan Özhaseki, deprem bölgesinde ki projelere değinerek, “Bundan 8 ay kadar önce 9 saat arayla 7.6 - 7.7 gibi 3 dakika süren, karada şehirlerimize çok yakın 2 tane deprem yaşadık. Şu anda 200 binden fazla konutun inşaatımız da devam ediyor. 1 ay içerisinde 50 bin kadar konutu teslim edeceğiz. Devamında evini yapmak isteyenlere maddi yardımda bulunacağız. Ve çelikten köy evlerimizde 6 ay içerisinde tamamlayıp binlerce dışarıda kalan vatandaşlarımızın evlerini en geç 2 sene içerisinde teslim edeceğiz. Ama bu evler yapılırken elbette ki bir taraftan sıfır atık uyumlu, bir taraftan akıllı şehirler konseptinde, en doğru şekilde ve sağlam bir şekilde bina yapmanın da yollarını arıyoruz. Çok şükür büyük bir milletiz. Bu afetlerin altından kalkmasını biliyoruz. Bundan dolayı da iftihar ediyorum” diye konuştu.

"2023’ün sonlarına yaklaştığımız bu günlerde Üsküdar’da ayda 5 bin ton dönüşebilen atık toplamaktayız’’

Programda konuşan Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen, ‘’Üsküdar Belediyesi olarak önemli bir adım attık. Adına ‘Dönüşümde Üsküdar’ modeli dedik. Saygı değer Emine Erdoğan Hanımefendi’nin küresel ölçekte öncülüğünü yaptığı ‘Sıfır Atık Projesi’nin önemli bir parçası olduk. 2016 yılında Üsküdar’da ayda 300-400 ton civarından dönüşebilen atık toplanırken, 2016’dan sonra sırasıyla bin 200 tonlara, 2021’de 3 bin tonlara ve şu anda 2023’ün sonlarına yaklaştığımız bu günlerde Üsküdar’da ayda 5 bin ton dönüşebilen atık toplamaktayız. Bu atığı toplarken tüm Üsküdarlı hemşehrilerimizi sürecin içerisine dahil etmenin çok önemli olduğuna ve olmazsa olmaz olduğuna inandığımız için bu çalışmamızda özel bir metot uyguladık. Üsküdar’da 200 bin haneyi kapı kapı dolaştık. Dönüşebilir çöplerin ayrıştırılarak toplanmasının önemini anlattık. Üsküdar’da Salı ve Cuma günleri sadece dönüşebilen atıkların toplanmasına karar verdik. Ve bu dönüşebilen atıklardan elde edilen gelir ile sadece engelli vatandaşlarımıza akülü ve tekerlekli arabalar, hasta yatakları çocuklarımıza giyecek ve kırtasiye yardımları, evlerinde ihtiyacı olan vatandaşlarımıza, yatalak hastalarımıza her gün toplamda 3 bin aileye sıcak yemek getirdik’’ dedi.