Elektrik Yardımında Yeni Dönem: Kim Ne Kadar Tüketirse Ona Göre Destek
Türkiye'de elektrik faturalarına yönelik devlet desteği sisteminde önemli bir değişiklik yapıldı. Daha önce tüm hane halkına eşit biçimde uygulanan sübvansiyonlar, artık kişisel tüketim miktarına göre kademeli olarak sunulacak. Bu yeni düzenlemeyle birlikte düşük tüketim yapan kullanıcılar avantaj sağlarken, fazla harcayan aboneler devlet yardımından yararlanamayacak.
417 kWh Sınırını Aşanlar Destek Dışında Kalacak
Yapılan düzenlemeye göre, konut aboneleri için aylık elektrik tüketim sınırı 417 kilovatsaat olarak belirlendi. Bu sınırı geçen kullanıcılar, devlet desteğini tamamen kaybedecek. Örneğin, faturası 1047 TL veya üzerinde olan aboneler artık indirimli tarifeye dahil edilmeyecek. Böylece, tasarruflu kullanıcılar destek almaya devam ederken, yüksek tüketim yapanlar faturalarını kendileri karşılayacak.
İşletmeler İçin de Yeni Kurallar Geçerli
Sanayi tesisleri ve ticari işletmeler için de farklı bir limit tanımlandı. Buna göre, yıllık 15 bin kilovatsaat tüketim sınırının üzerine çıkan kurumlar için elektrik faturalarında %11’e varan artış söz konusu olacak. Bu artış, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler üzerinde ciddi bir mali baskı oluşturabilir.
Kimler Devlet Desteğinden Yararlanmaya Devam Edecek?
Resmi açıklamalara göre, 2024 yılı boyunca toplam elektrik tüketimi 5 bin kilovatsaatin altında kalan konut aboneleri, devlet desteğinden faydalanmayı sürdürecek. Ayrıca, günlük ortalama tüketimi 8 kilovatsaatin altında kalanlar %60 oranında, bu değerin üzerinde olanlar ise %40 oranında sübvansiyon alacak.
Desteği Kaybedenler İçin Geri Dönüş Mümkün
Yeni sistem, desteğini kaybeden abonelere yeniden bu yardımdan faydalanma imkânı da tanıyor. Eğer bir abonenin 2025 yılı boyunca gerçekleştirdiği tüketim belirlenen sınırların altında kalırsa, 2026 yılında tekrar destek kapsamına alınabilecek.
Desteksiz Faturada Ne Kadar Artış Bekleniyor?
Mevcut Piyasa Takas Fiyatı (PTF) temel alındığında, devlet yardımından yararlanamayan abonelerin elektrik faturalarında %93'e varan artış yaşanabileceği öngörülüyor. Bu oran, özellikle enerji tüketimi yüksek olan konutlar ve işletmeler için ciddi bir ekonomik yük oluşturabilir.