Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Aytekin Girgin, alınacak karnenin sadece çocuğun akademik başarısı olarak görülmemesi gerektiğini, karnenin birçok faktörün sonucu olduğunu söyledi.

Girgin, Haberaks TV ekranlarında yayınlanan Burcu Düzgün'ün sunduğu Haberin Sesi programına katıldı. Velilerin çocuklarını olduğu gibi kabul etmesi gerektiğini söyleyen Girgin, "En büyük problem, velilerimizin çocuklarımızı olduğu gibi kabul etmesi gerektiğini bilmemesi. Her öğrencinin farklı öğrendiğini, farklı becerileri olduğunu, fiziksel eğitsel anlamda her çocuğun farklı zeka kapasitesiyle yaratılmış olduğunu görmemiz gerekiyor. Çocuğumuzu kendi potansiyeli içinde nasıl zenginleştirebiliriz diye düşünmeliyiz. Bizim vermiş olduğumuz karneler eğitim öğretimin birinci yılı boyunca almış olduğu notlardan ibaret. Karne çocuğumuzun kişiliğini, ahlakını değerlendirmiyor. Karneler nasıl olursa olsun, çocuklarımızı olduğu gibi kabul etmemiz ve ona göre yaklaşımda bulunmamız gerekiyor" diye konuştu.

DESTEĞİMİZİ HİSSETTİRMELİYİZ
Karnenin sadece çocuğa verilmediğini belirten Girgin, "Bu bir nevi velinin de akademik katkılarının değerlendirilmesi olarak görülmeli. Sadece çocuğu suçlamak doğru değil. En büyük kaygı mahalle baskısı, toplum baskısı. Her şey çocuğumuzu tanımakla başlıyor. Her ne olursa olsun, onun yanında olduğumuzu ve destek olacağımıza hissettirmeliyiz. Başarısızlığı nasıl giderebiliriz diye düşünmeliyiz. Velilerimizin en büyük sıkıntısı kendi hayatlarında başarılı olmak isteyip de olamadıkları hedeflerine çocukları üzerinden ulaşmaya çalışmak. Çocuğumuzu mutlaka desteklememiz gerekiyor. Karneyi geldiği gün değilde bir gün sonra, stres azalınca bakmakta hem veliler hem de çocuk için daha sağlıklı olacaktır" şeklinde konuştu.

ÖĞRETMEN AKADEMİSİ
Eğitim öğretimde mevcut projelerin yenileri eklenerek devam edeceğini ifade eden Girgin açıklamalarını şöyle sürdürdü: "İkinci dönem, Öğretmen Akademisi gibi bir çalışma düşünüyoruz. Bu sene öğretmen atama ve yer değiştirme yönetmeliğine de bir madde konuldu. İlk kez atanan öğretmenlerimiz doğrudan okullara gitmeyecekler, altı ay kadar bir süre illerde uygulama eğitimi yapacaklar. Bu arkadaşlarımız deneyimli öğretmenlerle derslere girecek, yöneticilerimizle birlikte çalışacaklar, ilçe milli eğitim müdürlüklerinde çalışıp gerekirse projeler yazacaklar. Tüm Türkiye'de uygulanacak. Başladığımız öğretmen akademisi çalışmamızla, öğretmenlerimizin sosyal, kültürel alanda geliştirmek, mesleki gelişimlerine katkıda bulunmak üzere her ay mutlaka bir ünlü yazar, bilim adamı getireceğiz. Bunlarla ilgili seminer çalışmalarımız devam edecek."

Pirsu DÜZGÜN