Almanya'dan 100 kadar sanatçı, yazar, bilim insanı ve medya mensubunun imzasıyla çıkan ve Türkiye konusunda Başbakan Angela Merkel'e hitaben yazılan açık mektubu internette imzalayanların sayısı 16.000'e ulaştı.

Merkel'e Başbakan Davutoğlu ile yapacağı görüşme öncesinde yazılan bu mektupta, Alman başbakanı Merkel'e Türkiye'de demokrasi, hukuk devleti ve çoğulculuktan yana tavır alması çağrısı yapıldı. Mektuba imza atanların arasında sanatcı Sibel Kekilli ile yönetmen Fatih Akın da var.

Sanatçı ve yazarlar, Merkel'den Türkiye ile görüşmelerde demokrasi, hukuk devleti ve çoğulculuk konularını gündeme getirmesini istedi.

İşte o mektup:

Sayın Şansölye, sayın Doktor Merkel,

Zeynep Taşkın, Türkiye'nin Güneydoğusundaki Cizre kentinde akrabalarının evinin önünde vurulduğunda 17 yaşındaydı ve kucağında bebeğini taşıyordu. Kurşun, muhtemelen güvenlik güçlerinden gelmişti. 60 yaşındaki Eşref Erdin, evinin çatısında vuruldu. Hastaneye kaldırılırken öldü. 51 yaşındaki Suphi Sarak, sırtına isabet eden bir kaç kurşunla öldürüldü. Eşini ve on çocuğunu geride bıraktı.

Taşkın, Erdin ve Sarak, son haftalarda ve aylarda Türkiye'nin Güneydoğusunda tırmanan şiddete kurban olan çok sayıda insandan üçü. İnsan hakları örgütlerinin raporlarına göre Türk güvenlik güçleri ve yasadışı Kürdistan İşçi Partisi (PKK) arasındaki çatışmalarda sonbahardan beri 170 sivil hayatını kaybetti. Türkiye hükümeti, bu çatışmaları yatıştırmaya yönelik hiç bir adım atmadı. Tam tersine, çatışmaları körüklemekte.

Bu Cuma günü, siz, sayın Şansölye Merkel, Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nu Berlin'de hükümetlerarası toplantıda karşılayacaksınız. Gündem maddeleri, teröre karşı ortak mücadele ve göç sorunları olacakmış.

Bu mektuba imza atan bizler, Avrupa'nın Türkiye'yle yakın işbirliğinin kaçınılmaz olduğunun bilincindeyiz. Fakat aynı zamanda sizden rica ettiklerimiz var:

Cuma günü, Zeynep Taşkın, Eşref Erdin, Suphi Sarak ve Türkiye'nin Güneydoğusundaki şiddetin nice diğer kurbanları da gündeme getirin.

İfade özgülüğünü gündeme getirin. Bir barış çağrısına imza attıkları için geçen hafta 27 akademisyen gözaltına alındı, pek çok akademisyen hakkında disiplin soruşturması başlatıldı. Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar, Türkiye hükümeti hakkında yaptığı haberler yüzünden cezaevinde. Pek çok örnekten sadece biridir.

Uluslararası Af Örgütü'nün raporuna göre, Suriyeli mülteciler Türkiye'de hukuka aykırı şekilde tutuklanmakta ve Suriye'ye sınır dışı edilmekte. Cuma günü bunu da gündeme getirin.

Terörle mücadele konusunda olsun, bölgede göç etmek zorunda kalan milyonlarca insana bir perspektif sunma çabalarında olsun, Türkiye, Almanya ve Avrupa için vazgeçirilmez bir müttefiktir.

Fakat ortaklık, insan hakları ihlallerini görmemek anlamına gelemez. Sayın Şansölye, bu yüzden, Cuma günü ve Türkiye hükümetiyle gelecek tüm istişarelerde Türkiye'de demokrasi, hukuk devleti ve çoğulculuktan yana tavır almanız için sesleniyoruz.