Kürsü işgali kabul edilebilir değil

AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Demircan, Anayasa değişikliği görüşmeleri sırasında TBMM'de yaşanan tartışmaların çok üzücü olduğunu belirterek, ''Kürsü işgali nedir? O kürsü bizim değil milletin kürsüsü. Orayı nasıl işgal edersiniz? Orada milletin vekilleri, milletin derdini söyleyecek. Bu gerçekten kabul edilebilir değil'' dedi

AK Parti Samsun Milletvekili Ahmet Demircan, yeni Anayasa görüşmeleri esnasında TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan tartışmaları değerlendirdi. CHP ve HDP'nin demokrasi usülleri dışında, birtakım zorlamalarla Meclis'in çalışmasını engellediğini kaydeden Demircan, ''Bu şekilde Gazi Meclisimizin çalışmasını engellenmesi, Meclis'in şanına ve nezaketine yakışmayacak şekilde ortaya konunulması bizi çok üzdü. Uzun yıllar görev yapan bir milletvekili olarak Meclis'in bu şekilde kamuoyu hafızasına geçmesine çok üzüldüm'' ifadelerini kullandı.

MECLİS'İN ŞANINA YAKIŞMADI
Meclis'te yaşananların demokrasilerde kabul edilebilir bir durum olmadığını ifade eden Demircan, ''CHP, HDP'yle birlikte Meclis'te millet iradesinin yansımasını demokrasi usülleri dışında birtakım zorlamalarla engellemeye çalışıyor. Bütün hadise bu. Meclis içinde alışık olmadığımız, vekiller oy verirken kameraya çekmeye kalkışmak, oy kullanma yerlerinin önünde oy kullanmalarını engellemeye çalışmak gibi sürekli problem oluşturmaya çalıştılar. Buna umutsuzluk mu desem, milletten kendi görüşleri için destek alamayacaklarını gördükleri için Meclis'te bu tür yollara başvurarak engellemeye çalışmak mı desem bilemiyorum. Bu ülkenin sahibi milletimiz. Meclis'te de milletin seçtiği vekillerin çoğunluğuyla Anayasa değişikliği yapılıyor. Onlara göre yapılanlar yanlışsa, yanlışların ne olduğunu ortaya koymak gayet demokratik bir hak. Ama bu şekilde gazi meclisimizin çalışmasını engellenmesi, Meclis'in şanına ve nezaketine yakışmayacak şekilde ortaya konunulması bizi çok üzdü'' dedi.

CHP'NİN BASİRETİ BAĞLANDI
CHP'nin 5. madde görüşülmesi esnasında Meclis kürsünü önünde eylem yapmasına tepki gösteren Demircan, açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: ''Kürsü işgali nedir? O kürsü bizim değil milletin kürsüsü. Orayı nasıl işgal edersiniz? Orada milletin vekilleri, milletin derdini söyleyecek. Bu gerçekten kabul edilebilir değil. Her şey milletimizin gözü önünde oluyor. Kararı onlar verecek. CHP'nin böyle bir duruma düşmesini, bugünkü yöneticilerinin basiretlerinin bağlandığına hükmediyorum. Bu işi yapmamaları gerektiğine inanıyorum. Anayasa değiştirme hakkı milletin. Millete bu hakkı vermemek, millete karşı en büyük saygısızlık olur. Son sözü millet söyleyecek, bunu herkesin sindirmesi ve kabullenmesi lazım.''


Yapılan doğru bir eylemdi

CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, Anayasa değişikliği görüşmelerinde CHP'nin kürsü işgali eyleminin doğru olduğunu savundu. Zeybek, ''5. maddenin gündüz görüşülmesini istedik ama kabul etmediler. Biz de kürsüyü işgal ettik, direnç göstermek zorundaydık'' dedi

CHP Samsun Milletvekili Kemal Zeybek, TBMM'de yaşanan tartışmaları değerlendirdi. Çok önemli bir maddenin gündüz halkın izleyebileceği saatte görüşülmesini önerdiklerini ancak kabul edilmediğini söyleyen Zeybek, ''Gizli yapılan şeylerin içinde mutlaka yanlış vardır. Dün gece de böyle yapılmak istendi. Biz de direnç göstermek zorundaydık. CHP Meclis'teki direnişine devam edecek'' ifadelerini kullandı.

NEDEN GECE GÖRÜŞÜLÜYOR?
Anayasa değişikliğinde çok önemli bir maddenin gece geç saatlerde görüşülmesinin manidar olduğunu kaydeden Zeybek, ''Biz de maddenin önemini anlatarak, gündüz görüşelim ve halk dinlesin istedik. O maddenin görüşülmesi gece saatlerine getirilmesi bilinçli. Önerimiz reddedildi ve madde gündeme alındı. Biz de kürsü işgali yaptık, doğrusu da buydu. Yaptıklarımızı halkın görmesi lazımdı. Gizli yapılan şeylerin içinde mutlaka yanlış vardır. Dün gece de böyle yapılmak istendi. Biz de direnç göstermek zorundaydık. Esas gayelerini halka anlatsalar, halk zaten tepki gösterecek. Bu anayasa geçtikten sonra biz rejimi değiştirdik diyecekler ama o zaman halkın direnme gücü kalmayacak'' dedi.

3 KİŞİ BİR KABİNDE
OY KULLANIYOR
Meclis'teki kavganın açık-kapalı oylama tartışmalarıyla başladığını söyleyen Zeybek, ''AK Parti milletvekillerinin birbirlerine güvenleri yok. Birbirlerini FETÖ'cü diye suçluyorlar. Ben Meclis'te özellikle bakıyorum, birbirlerini takip ediyorlar. 3 kişinin bir kabine girip oy kullandığını hiç gördünüz mü? İnsanlar gizli oy kullanamıyorlar çünkü birbirlerini denetliyorlar. Tamamen birbirlerine güvenmeyen insanlar. İki gün gizli oy kullanılmasının mücadelesini verdik. Gizliliğe uyulmaması anayasaya aykırı bir durum'' ifadelerini kullandı.

KÜRSÜYÜ AK PARTİLİLER KIRDI
CHP'li bir milletvekilinin AK Partili bir milletvekilinin bacağını ısırdığı iddialarına da cevap veren Zeybek, ''Bir bacak ısırması nasıl olabilir? İnsan yere düşmeden veya yerde sürünmeden birisinin bacağını ısırması nasıl mümkün olabilir. Eren Erdem'le görüştüm öyle bir şey olmadığını ve yere bile düşmediğini söyledi. Demek ki birisi yerde sürünüyordu ve o sırada oldu. Onlarca insan o hengamede yerlere düştü. Kendi milletvekillerinden birisi olmadığını nereden bileceğiz? Yerdeki birisinin yüzünü nasıl görebildiler ki? Dün geceki saldırıları başka bir şeydi. Kürsüyü ve masaları kırdılar. CHP, Meclis'teki eylemlerine ve direnişine devam edecek'' diye konuştu.


Gazi Meclis'e yakışmadı

MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, Anayasa değişikliği görüşmeleri esnasında TBMM'de yaşanan olayların Gazi Meclis'e yakışmadığını söyledi

MHP Grup Başkanvekili ve MHP Samsun Milletvekili Erhan Usta, TBMM'de Anayasa görüşmeleri
sırasında yaşanan gerginliklerin vatandaşlara yansımasından endişe ettiğini söyledi. Usta,
''Anayasa oylaması olduğu için belki 400'ün üzerinde milletvekili oradaydı. Kapsam olarak bu
kadar kişinin birbirine girdiği bir olay ben daha önce görmemiştim'' ifadelerini kullandı.

CHP GERGİNLİK
POLİTİKASI İZLİYOR
Meclis'teki sorunların demokratik şekilde çözülmesi gerekirken şiddete başvurulduğunu
söyleyen Usta, ''Temennimiz böyle bir şeyin bir daha olmaması. Gazi Meclis'e yakışmayan ve
üzüntü verici bir görüntü vardı. Tabi herkes karışmadı ama toplam 450 milletvekili olduğunu
düşünürseniz Anayasa oylaması olduğu için belki 400'ün üzerinde milletvekili oradaydı.
Kapsam olarak bu kadar kişinin birbirine girdiği bir olay ben daha önce görmemiştim. Olaylar
CHP'li milletvekiller, kürsüyü millet adına korudukları argümanıyla bir anlamda işgal etmesiyle
başladı. Oraya bir yığılma oldu ve ardından AKP'li vekiller de bu durumu işgal olarak
nitelendirerek saldırdılar. Sağduyu ile çözülebilecek bir mesele bu şekilde biraz tırmanmış oldu.
CHP biraz gerginlik politikası izliyor. Burada bunun ciddi payı var. Biz bu yapılanları üzüntüyle
karşılıyoruz. Korkumuz ve endişemiz mecliste yaşanan bu gerginliğin vatandaşımıza yansıması.
Umarız bu yaşananlar sokağa yansımaz. Bizler milletin temsilcileri olarak milletin gözünün
önünde daha sorumlu davranmalıyız. Yani mesela sadece o çatı altında kalmıyor ve toplumu
etkiliyor. O nedenle daha sağduyulu olmamız lazım. Milletimizi birbirine düşürecek
davranışlardan kaçınmalıyız'' diye konuştu.

VEKİLLERE 'MAHALLE BASKISI'
Milletvekillerinin oylamalar sırasında açık oy kullanmasının içtüzüğe aykırı olduğunu söyleyen
Usta, oyların kabin içinde kullanılmasıyla gerginliğin çıkmayacağını ifade ederek, ''Bazı vekiller
oyunu bilerek açık tutmaya çalışıyor. Onların neden böyle bir gayrette bulunduklarına bakmak
lazım. Bu durum çok enteresan çünkü kimseye bir şey ispatlamak zorunda değiller. Ama diğer
taraftan bakacak olursak da çok büyütülecek bir mesele de değil. CHP de mesela 'Oyun hayırlı
olsun' diyor ona bakarsanız bu da bir açık oy kullanma. Bir de mahalle baskısına maruz kalanlar
oy kullanmak için içeri giriyor fakat parti disiplinine uymadığını düşünerek böyle bir algı
oluşmasın diye açık vermek zorunda kalıyor. İnsanların iradesi bu konudan nasıl etkilenir onu
bilemiyorum' sözlerini kaydetti.

SAYGIYA İHTİYAÇ VAR
Ülkenin geçtiği zor günler dolayısıyla birlik ve beraberliğe ihtiyaç olduğunu belirten Usta,
açıklamalarını şu şekilde sürdürdü: ''Hem milletvekilleri olarak bizlerin hem de sokaktaki
vatandaşın sağduyulu ve akıllı davranması lazım. Bu ülkenin karışması şeklinde emelleri
olanların ekmeğine yağ sürmemek lazım, herkes o sorumluluk içerisinde hareket ederse bize
hiç kimse bir şey yapamaz. Birlik beraberlikten kastım herkesin aynı şeyi düşünmesi değil,
elbette görüşlerimiz farklı olacak ancak temel meselelerde birbirimize saygı duymamız
gerekiyor ve Türkiye'nin buna ihtiyacı var.''

Zerrin SOMUNCU