Diyarbakır Baro Başkanı iken 28 Kasım 2015'de Dört Ayaklı Minarenin ayaklarına isabet eden kurşunlarla ilgili basın açıklaması yaptığı sırada, terör örgütü mensupları ve polis arasında çıkan çatışmanın arasında kalıp başına isabet eden kurşunla hayatını kaybeden Tahir Elçi için Diyarbakır Barosu anma etkinliği düzenledi. Dört Ayaklı Minare önünde düzenlenen anma etkinliğine Tahir Elçi'nin eşi Türkan Elçi, HDP'li milletvekilleri Meral Danış Beştaş, Osman Baydemir, Ertuğrul Kürkçü, CHP'li milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, avukatlar, yakınları ve vatandaşlar katıldı.
Tahir Elçi'nin 2015 yılında basın açıklaması yaptığı sesin verildiği alanda, Elçi'nin vurulduğu saat olan 10.53'te bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Daha sonra bir konuşma yapan Diyarbakır Barosu Başkanı Ahmet Özmen, Tahir Elçi'nin aralarından alınışının ikinci yılında, aralarından alındığı Dört Ayaklı Minarenin altında, tüm sevenleri ve dostlarıyla bir arada olduklarını söyledi. Yüreklerindeki acının, kederin ve öfkenin katlanarak büyüdüğünü kaydeden Özmen, 'Biliyoruz, ölüm, çoğu zaman bir cam kırığı gibi keskin ve kalanlar için sonsuz bir burukluktur. Ve yine biliyoruz ki; bu burukluğumuzun yarına kalan bir sesi vardır. Bu ses hukukun, vicdanın ve adaletin hiç kısılmayacak sesi, yani Tahir Elçi'nin sesidir. Bu inançla yineliyoruz; Tahir Elçi'nin sesindeyiz. Tahir Elçi'nin iki yıl önce tam da buradan bütün taraflara savaşa, operasyona ve çatışmaya karşı yükselttiği sesin duyulmamış olması, siyasi, hukuki ve toplumsal alanda büyük tahribatlar ve kırılmalar oluşturmuştur. Tahir Elçi'nin katledildiği 28 Kasım 2015 tarihi Türkiye'nin demokrasiden ve barıştan alenen uzaklaştığı bir sürecin miladı olmuştur. Bu tarihten itibaren siyasal iktidarın demokratik değerlere sırtını dönmesiyle başlayan yeni süreç, başta insan hakları ihlallerinde artış, sivil yerleşim alanlarında çatışmaların yaygınlaşması, göç ve duygusal kopuşun başlangıcı da olmuştur' dedi.

'Soruşturma dosyasında somut adımlar atılmadı'
Yürürlükteki OHAL rejiminin kaldırılmasının, geçmişle yüzleşmek ve Tahir Elçi suikastının aydınlatılmasının yeniden normalleşme zeminini oluşturarak sorunların şiddetten uzak demokratik zeminde tartışılmasını sağlayacağını aktaran Özmen, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'Suikastın üzerinden geçen iki yıla rağmen ne yazık ki soruşturma dosyasında olayın faillerinin tespit edilmesine yönelik somut hiçbir bir ilerleme kaydedilmemiştir. Tahir Elçi dosyası önemsenerek itinayla soruşturulan bir dosya olmaktan ziyade, sıradan bir soruşturma dosyası haline dönüştürülmektedir. Bu durum bizleri kaygılandırsa da bizler adaletin tecelli edeceği umudumuzu halen koruyor ve korumak zorundayız. Bu suikast aydınlatılmadığı sürece Türk hukuk siteminin adalet terazisi ail kalacaktır. Tahir Elçi suikastının tüm yönleriyle aydınlatılması güçlü ve etkin bir kamu iradesinin ve hükümet desteğinin ortaya konması ile mümkün olacaktır. Tahir Elçi bir baro başkanı, saygın bir hukukçu ve insan hakları savunucusuydu. Biz Diyarbakır Barosu üyeleri olarak, ömrünü ağır insan hakları ihlalleriyle mücadeleye adayan, son nefesinde bile şiddete karşı barış ve demokrasiyi savunan ebedi başkanımızın aramızdan alınışının ikinci yılında kendisini bir kez daha saygıyla anıyor, barış, demokrasi, özgürlük ve insan hakları mücadelesini sürdürmeye devam edeceğimizi belirtmek istiyoruz.'
Konuşmaların ardından Türkan Elçi ve anma programına katılanlar, Tahir Elçi'nin vurulduğu yer olan Dört Ayaklı Minarenin önüne karanfil bıraktı.
Öte yandan, Tahir Elçi'yi anma töreni öncesi güvenlik güçleri alanı dedektör köpeklerle kontrol edip alanda arama yaptı. Açıklama boyunca bölgede çok sayıda polis hazır bekledi.

Tahir Elçi, ölümünün ikinci yılında vurulduğu yerde anıldı