Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, sosyal medya hesabı üzerinden TÜFE ve ÜFE'de yaşanan artışları değerlendirdi. Tablonun karamsar olduğunu söyleyen Usta, " İçinde bulunduğumuz orta gelir tuzağından çıkmak için zamanımız daralıyor, demografik fırsat penceresi treni kaçıyor" uyarısında bulundu.

TÜFE İÇİN KÖTÜ SİNYALLER

Enflasyonun önemsenmemesi konusunda birçok kez uyarılarda bulunduğunu belirten Usta, "Enflasyonun başka göstergeye benzemediğini, çok hızlı bozulabileceğini söyledim. Ne yazık ki bugün yayınlanan sonuçlar karamsar bir tablo ortaya koymuştur. TÜFE yüzde 15,39 oranında artarak rekor kırmıştır. ÜFE'deki yüzde 23,71'lik artış, önümüzdeki aylarda TÜFE için kötü sinyaller vermektedir. Her ne kadar, akaryakıt fiyatları değişken vergiyle sabitlense ve kısa vadede enflasyona yansıması ötelense de, ham petrol fiyatlarındaki yükseliş ülke ekonomisi için kırılganlıkları artıran bir risk unsurudur. Aralık ayında para ve maliye politikasında sıkılaştırmanın kaçınılmaz olduğunu ifade etmiştim. Yanlış beyanatlar ve müdahalede gecikmenin bedeli 500 baz puan faiz artışı olmuştur. Yapılması gerekenlere ilişkin önerilerimizi her fırsatta dile getirdik. Bundan sonra da milli iradenin bize vermiş olduğu yetki ile bunları dile getirmeye ve takipçisi olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.

YENİ EKONOMİK MODEL GEREKLİ

Türkiye'nin erken seçim sonuçlarıyla siyasi belirsizlikler ve sistem tartışmalarıyla iki yılını geri kazandığını kaydeden Usta, "Seçim sonuçları, 2018 yılı 3. çeyreği itibariyle ekonomide gözlenmesi muhtemel 'ani duruş' riskini minimize etmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin bütün kurum ve kurallarıyla yerleşmesi ve işlemesi hedefimizdir. Ekonomiye ilişkin konularda üç ayak vardır: TCMB'nin bağımsız uygulayacağı para politikası, hükümetin yöneteceği maliye politikası ve TBMM'nin yapacağı ekonomik reformlar. Bu üç unsur birbirini destekler mahiyette çalışmalıdır. Türkiye'nin yeni bir ekonomi modeline ihtiyacı vardır. Bir yandan cari açığı makul seviyelere düşürerek ülkenin dış kaynak bağımlılığı azaltılmalı, diğer yandan iç ve dış kaynaklar verimli alanlara yönlendirilmelidir. Türkiye ücret üzerinden rekabet politikasını daha fazla sürdüremez. Üretimde ve ihracatta, teknoloji seviyesini yükseltmekten başka çare yoktur. İçinde bulunduğumuz orta gelir tuzağından çıkmak için zamanımız daralıyor, demografik fırsat penceresi treni kaçıyor. Kalıcı istihdamı sağlamak hedef olmalıdır. Sürdürülmesi mümkün olmayan bir kısım istihdam teşvikleri, İŞKUR politikaları bataklığı bırakıp sivrisineklerle uğraşmaya benzer. Türkiye'nin çözülemeyecek hiçbir sorunu yoktur. Popülizme kapılmamak, toplumsal uzlaşıyı ön planda tutmak, kurumlarımızı güçlendirmek, kurumlar arası koordinasyonu üst seviyeye çıkarmak ve kararlılıkla çalışmak yeterlidir" ifadelerini kullandı.

Zerrin SOMUNCU