Cumhurbaşkanı Erdoğan, "100 günlük eylem planı"nda bakanlıkların 400 projesinden öne çıkanları tek tek açıkladı...

Yeni havaalanları, kara ve demir yolları, hastaneler, köprüler, öğrenci yurtları, spor sahaları, millet bahçeleri, müzeler, öğretmen alımları, sosyal yardımlar, Emniyet ve Jandarma Teşkilatları'na personel ve silah takviyeleri, savunma sanayinde atılacak yeni adamlar, yargıdaki düzenlemeler, ömür boyu ödenen nafakalar ve FETÖ mücadelesi gibi pek çok konuda gerçekleştirilecek eylem planını sıralayan Erdoğan'ın iki kez "Yastık altındaki dolarınızı ve altınınızı yastık altından çıkarın. Milli ve yerli direnişinizi tüm dünyaya karşı ortaya koyun" ifadesini kullanması dikkat çekiciydi...

"Ekonomik savaş"tan söz eden ve "Galip geleceğiz" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın asıl can alıcı vurgusu; Çin, Rusya ve İran ile yerel para birimleri üzerinden ticaret yapılacağını belirtmesiydi...

Bu bir anlamda, Amerikan Doları'nı "taca atmak" gibi bir şeydi...

Dört ülke arasında böyle bir ticaretin gerçekleşmesini ABD'nin iyi karşılamayacağını söylemeye gerek var mı?..

ABD, kendi parasının itibarsızlaşmasını ister mi?..

Sanırım Erdoğan, Trump'ın anladığı dilden konuşmuştu?..

Bu aralar, rahip Brunson üzerinden saçma sapan tehditlerde bulunan ABD'ye "aklını başına al" mesajıydı, bu sözler!..

Çok yakında, ABD'nin Türkiye'ye karşı tavrında olumlu bir değişim olursa, o mesaj alınmış demektir...

Yoksa, dünyada pek çok ülke Türkiye, İran, Rusya ve Çin gibi yerli para ile ihracat ve mal değişimi ticaretini örnek alırsa, doların yani ABD'nin karizması çizilir!..

Demedi demeyin, biraz bekleyin!..