Samsun'da Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Erdal Avcı, Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün ve Salıpazarı Ziraat Odası Başkanı Zafer Ersoy'un ortak basın açıklamasında, "Ovamızın, köylülerimizin ve şehrimizin ihtiyacı kirlilik yaratacak tesis değil, üretimi arttıracak yatırımlar ve devlet teşvikleridir" denildi.

IRMAKTA BALIKLAR ÖLECEK

Yapılan açıklamada, "Ülkemizin ve şehrimizin Allah vergisi iki büyük delta ovasından bir tanesi olan Çarşamba Ovası binlerce köylü vatandaşımızın hem vatanı hem de geçim kaynağıdır. Önceki yıllarda sahipsiz görülen ovamıza tarımsal yatırımların dışında birçok kirlilik yaratacak enerji üretim tesisi yapılmak istenmiştir. Bugün ovamiza yapılması düşünülen tesis bir firma yararın enerji üretecek ve kirliliğini bizlere bırakacaktır. Tesis, orman ürünlerini, anızlarımızı, fındık züruflarını, hayvansal atıkları ve plastik atıklarını, araba lastiklerini, çöpleri yakarak enerji üretecek bir tesistir. Bu tesisin çalışması için gereken su Abdal ırmağından alınacak ve kirlenen su tekrar Abdal ırmağına kaynar halde verilecek, balıklar ve canlılar ölecektir. Abdal ırmağının kirlenen suyundan çeltik üretenler bu zehirli pirinci kime satacaklardır?" ifadeleri kullanıldı

SAMSUN'DA YAŞASALAR BU KARARI VERİRLER MİYDİ?

Açıklamada ayrıca, "Bu santral ve dünyadaki örneklerine baktığımızda, santralin yakınında yaşayan insanlarda kanser, hayvanlarda ve insanlarda kısırlık, düşük ve sakat doğumlar, kronik astım başta olmak üzere kamu sağlığını bozan, olumsuz etkileyen birçok hastalık türüne rastlanmaktadır. Firma, üreteceği her kilowatt için devletten 65 kuruş para kazanacak, kirlilik, hastalık, sorunlar yanımıza kar kalacaktır. Tesisin bacasından çıkacak gazlar, Samsun'un içme suyunu sağlayan Çakmak Barajına ve Tekkeköy'deki içme suyu arıtma tesisine zarar verecek, sadece tarım değil, Samsun halkının sağlığı da tehlikeye girecektir. Rant uğruna, köylümüzün ve hemşehrimizin sağlığını bozacak, çocuklarımızın geleceğini karartacak, hastalıklı bir nesil yaratacak, Samsun halkını içme suyundan mahrum bırakacak, yer altı sularını kirletecek bu tesise nasıl izin verilebilir? Bu tesise izin verenlerin ve "zararı yoktur" diyenlerin hiçbirisi bu çevrede yaşamamaktadır. Acaba kendileri burada yaşasa aynı kararı verebilirler miydi?" denildi.