Besin alerjili çocuk sayısının ülkemizde arttığına dikkat çekerek sözlerine başlayan Ayyıldız, 'Besin alerjisi dünyada ve ülkemizde her geçen yıl artıyor. Sıklığı yüzde 5-8 oranında yani her 13-20 çocuktan birinde besin alerjisi görülüyor. Ülkemizde besin alerjisine en sık yol açan besinler yumurta, inek sütü, fındık, fıstık, ceviz, mercimek, buğday olarak sıralanıyor. Yumurta, inek sütü ve buğday alerjileri genellikle erken bebeklik ve çocukluk döneminde belirti vermeye başlarken, kuruyemişlere bağlı alerjiler daha geç çocukluk döneminde başlayabiliyor' dedi.

'Yakın takip bu hastalar için oldukça önemlidir'
Ebeveynleri besin alerjisi konusunda bilinçli olmaları gerektiğini belirten, besin alerjilerinin erken tip ve geç tip olmak üzere iki ana grupta incelendiğini ve farklı bulgular gösterdiğini anlatan Ayyıldız şunları söyledi:
'Erken tip besin alerjilerinde besin alımından sonraki dakika veya saatler içinde ortaya çıkan deride kaşıntı, kızarıklık, egzema, göz, dudak, dil ve damakta şişlikler, burunda kaşıntı, akıntı, tıkanıklık, hapşırık, gözlerde kaşıntı, sulanma, kızarıklık, kaşıntı, öksürük, nefes darlığı, hırıltı, bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal, tansiyon düşüklüğü, halsizlik, bayılma gibi belirtiler görülebilir. Deri belirtilerinin yanında solunum, dolaşım veya sindirim sistemi ile ilgili belirtilerin birlikte olması 'anafilaksi' olarak adlandırılan hayatı tehdit eden ağır alerjik reaksiyonu tanımlar. Bu tip durumlarda besin alerji testleri pozitif saptanır. Mide-barsak sistemini etkileyen besin proteini ilişkili enterokolit, besin proteini ilişkili proktokolit ve eozinofilik mide-barsak hastalıkları (eozinofilik gastrit / duodenit / gastroenterit / kolit) gibi geç tip besin alerjilerinde genellikle besin alımından sonraki birkaç saat veya günler içinde ortaya çıkan inatçı kusma, karın ağrısı, ishal, kanlı dışkılama belirtileri ve bazen büyüme geriliği görülür. Bu tip besin alerjilerinde deri testleri ve kan tetkiklerinde ilgili alerji saptanmayabilir. Şüpheli besinin diyetten çıkarıldıktan sonra belirtilerin kaybolması ve çocuk alerji uzmanı tarafından denetimli olarak verildiğinde bulguların tekrarlaması ile tanı konulur. Uygun bir diyet günlüğü ve yakın takip bu hastalar için oldukça önemlidir.'

'Besin alerjisi araştırılmalı'
Erken bebeklik döneminde ortaya çıkan orta-ağır şiddetteki atopik dermatitde (egzema) ve dışkıda kan ile mukus görüldüğünde besin alerjisinin araştırılması gerektiğini dile getiren Doç. Dr. Zeynep Arıkan Ayyıldız, bebek sadece anne sütü alıyor olsa da anne sütünden geçen besin proteinlerinin de alerji geliştirmiş olabileceğini belirterek, şöyle konuştu:
'Ek gıdaya başlama döneminde yeni verilen gıda ile ilgili ciltte kabarıklık, kızarıklık, yüzde, gözde şişlik, egzemada artış, solunum yolu öksürük, hırıltı, kusma, bulantı gibi bulguların ortaya çıkması yine besin alerjisinin araştırılmasını gerektirir. Böyle durumlarda sorumlu alerjenin doğru tespit edilmesi ve alerji seviyesinin değerlendirilmesi için mutlaka alerji testleri yapılmalıdır. Alerji testlerinin yapılmadığı ancak besin alerjisi şüphesi duyulan durumlarda anne genel yönlendirmeler ile kendisinin ve bebeğinin diyetini kısıtlar ise kalitesiz bir anne sütü ve gerekli besinlerden belki de gereksiz yere kısıtlanmış bir çocuk beslenmesi ortaya çıkacaktır. Alerji tespit edilen hastada, alerji seviyesinin periyodik ölçümleri ile hastanın alerjisinin azaldığı dönem saptanır ve yapılacak provokasyon (besin yükleme) testi ile ilgili besinin güvenle tüketip tüketemeyeceği bilgisi verilir. Bu izlem, hastanın alerji seviyesi düşmesine rağmen diyetine devam ettiği ve ilgili besinden mahrum kaldığı süreyi en aza indirir.'

Kuruyemiş alerjileri erişkinlikte de devam ediyor
Besin alerjisinin geçmesinin ya da kalıcı olmasının hangi besinden kaynaklandığının tespit edilmesi ile yakından ilişkili olduğunu dile getiren Ayyıldız, 'Örneğin dışkıda kan yakınması ile seyreden inek sütüne bağlı alerjik proktokolit 1 yaşından sonra genellikle düzelirken, anafilaksi dediğimiz şiddetli bulgular ile seyreden inek sütü alerjisi 5 yaşına kadar sürebilir. Hatta yüzde 10-20 oranında daha ileri yaşlarda da devam edebilir. Kuruyemiş alerjilerinin büyük çoğunluğu ise erişkin hayatta da devam edebilir' dedi.