Medicana International Samsun Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Yazıcı, Kronik Total Oklüzyon tedavisi konusunda bilgi verdi.

KRONİK TOTAL OKLÜZYON NEDİR?

Medicana International Samsun Hastanesi Kardiyoloji Bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Yazıcı, kronik total oklüzyonla ilgili olarak, "Kalbi besleyen, kalbe kan getiren ana damarlara koroner damarlar denmektedir. Bu damarların ani tıkanması sonucunda kalp krizi gelişmektedir. Bazen ise koroner damarlar ani olarak tıkanmaz, yavaşça tıkanır, bireyler günlük fiziksel aktivitelerini yorgunluk veya göğüste sıkışma gibi şikayetler nedeni ile kısıtlayarak hayatlarını idame ettirirler ve bu dönemlerde bu damarlara doğru kollateral dediğimiz doğal ince damarlar gelişerek durumu idare ve idame ettirmeye çalışırlar ancak genellikle yeterli olmazlar. Anjiyografi ile bakılan kalp damarlarının yüzde 15-30'unda bunlara rastlanır. Şikayete yol açmayanları çok azdır. Ancak zamanla bu damarlar tam tıkanır veya bir kalp krizi sonrasında tam tıkanıp açılamaz, üzerinden uzun zaman geçtiğinde ise zamanla kalbin ilgili beslediği bölgesini besleyemediğinden kalp dokusu tembelleşir, çalışmaz, kasılmaz ve kalp yetmezliği gibi ciddi ve hayatı tehdit eden durum ortaya çıkar.
Bu damarlar genellikle yine 'çaresiz' kalmakta ve kalpteki toplam kabaca üç damardan biri veya ikisi böyle tıkandığında da kişi hayatını kalan iki veya bir damarla idame ettirmeye çalışmakta bu arada da her an kalp krizi ve hayati tehlike ile karşı karşıya kalmaktadır. Bu tam tıkalı damarlara 'kronik total oklüzyon - chronic total occlusion - cto -' denmektedir" bilgisini verdi.

BELİRTİLERİ, RİSK FAKTÖRLERİ VE YOL AÇTIĞI RAHATSIZLIKLAR NELERDİR?

Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Yazıcı, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Tam tıkalı damar problemi olan bireyler, günlük fiziksel aktivitelerinde yorgunluk hissederler, göğüste sıkışma gibi şikayetler nedeni ile de yaşam kaliteleri bozulur ve hayatlarını kısıtlamak zorunda kalırlar.

TANI VE TEDAVİSİ NASIL YAPILIR?

Kronik total oklüzyon dediğimiz, bir damarın tam tıkalı olması durumunda eskiden hastaları cerrahiye yönlendiriyorduk ve açık kalp ameliyatıyla tedavileri gerçekleştiriliyordu. Şuanda yeni gelişen teknoloji ile beraber tam tıkalı damarları delip geçebilecek kılavuz teller ve ince profilli balonlar sayesinde tam tıkalı damarları başarılı bir şekilde açabiliyoruz. Biz buna kronik total oklüzyon girişimi diyoruz. Kronik total oklüzyon denilen ve bu çok kireçli, sert, taşlaşmış, ağır damar sertliği plaklarına sahip damarlar özel aygıtlarla (bu işleme göre yapılmış sert teller, balonlar ve stentler) ile kısa sürede yine anjiyo benzeri bir işlemle yine hasta uyutulmadan ve kasıktan bir iğne ile girilerek ve kalbe ulaşılarak açılmaktadır. Bu damarların ne zaman tıkandığı bazen belli olmayabilir ancak muhtemelen üzerinden en az 3 ay geçmiştir. Bazen anjiyografiden önce bilgisayarlı tomografi ile ön inceleme gerekebilir. Bu tedavi ile şikayetler geçer, kalp yetmezliği önlenir ve çoğunda yaşam süresi uzar.

HASTA KONFORU ÖN PLANDA

Tam tıkalı bir damarı açmak, eskiden tamamen imkansızdı ama şu anda başarılı bir şekilde o damarları açıp stent takabiliyoruz. Bir çok hasta ameliyat seçeneği yerine anjiyo ve stent takma yöntemini tercih ediyor. Bu tedavi yöntemleri hastalar için de konforlu. Hastalar açık kalp ameliyatı yerine bu tedavi yöntemi sayesinde bir gün hastanede yatıyor ve hemen taburcu oluyor. Bu girişim konusunda altını çizmek istediğim önemli bir konu da işlem sırasında sert ve delici – kesici aygıtların kullanılması ve riskli bir işlem olması. Bu nedenle işlem deneyimli uzmanlar tarafından yapılmaktadır ki ülkemizde bunu yapan sadece birkaç merkez bulunmaktadır. Hastanemizde bu operasyonun uygulamaları başarıyla yapılmaktadır.''