Kara kalem çalışmalarına küçük yaşlarda başlayan OMÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Büyükalpelli, son 6 yıldır hastalarının resimlerini çizmeye başladı. İşten arta kalan vakitlerinde kara kalemle uğraşan Büyükalpelli şu ana kadar 100'e kadar hastasının resmini çizdi. Hastalarının resimleri görünce çok mutlu olduklarını ifade eden Prof. Dr. Recep Büyükalpelli, hastalarının mutlu olmasının kendisini de mutlu ettiğini söyledi.

"Eskiden popüler sanatçıları çiziyordum şimdi hastalarımı çiziyorum"
Kendisine ait eserler ortaya çıkarmak istediği için hastaların resimlerini çizdiğini dile getiren Prof. Dr. Recep Büyükalpelli, "Eskiden popüler sanatçıların resimlerini çiziyordum. Düşününce bunların bana ait olmadığını ve kopya olduğunu düşündüm. Sonra da gerek hatalarımdan gerekse çevrede gördüğüm ilginç karakterlerin kara kalem resimlerini çizmeye başladım. İnsanların duygularının yüze bir yansımasının olduğuna inanıyorum. Ben de bu yansımayı kara kalem resimlerimde ortaya koymaya çalışıyorum. Genelde içinde bulunduğumuz toplumda bir iletişimsizlik sorunu mevcut. Bu iletişimsizliğin nedeni de insanların birbirini dinlememesinin yanı sıra birbirlerinin yüzen bakmamasıdır. Birbirimizin yüzüne baktığımız zaman o kişinin dünyasının yansımasını yüzünde görebiliriz. Tıp mesleğinin de amacı budur. Biz, insan kaynaklı bir hizmet veriyoruz. O yüzden karşımıza gelen hatanın iç dünyasını anlayabilip, onun ihtiyaçlarına cevap verebilmemiz lazım" dedi.

"Tıbbi hizmet veriyoruz ama bunun yanında hastalara sevgi de verebilmemiz lazım"
Hastalara sadece tedavi ile müdahale edilmemesi gerektiğini ve onlarla ilgilenip, mutlu etmeyi de sevdiğini ifade eden Dr. Büyükalpelli, "Hastalar, onların resmini çizdiğimiz bilmiyorlar. Resimlerini çizip, kopyalarını onlara verdiğim zaman espri yapıyorum. 'İnternette bir resim gördüm, sana çok benziyor' diyorum. Kendi resimlerini gören hastalar bayağı etkileniyorlar. Bir yerde de onur duyuyorlar. Bu da beni çok mutlu ediyor. Her hastanın resmini çizmiyorum. Yüzde bir ifade olması lazım. Endişe, korku, sevinç, karamsarlık ve hüzün gibi duyguları bulunduran insanların resmini çiziyorum. O zaman resim bir anlam kazanıyor. Bugüne kadar çizdiğim kara kalem 100'e yaklaşmıştır. Bunların anca bir kısmını, güncel olanları sergiliyorum. Yaşadığımız sürece hayat bir şeyler katmamız lazım. Tıbbi hizmet veriyoruz ama bunun yanında hastalara sevgi de verebilmemiz lazım. Bana göre de bunun yollarından bir tanesi kara kalem be portre çalışmalarımdır" diye konuştu.
Daha önce Tıp Bayramı'nda resmini çizdiği hastalarının ve diğer insanların oluşan eserlerini sergileyen OMÜ Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recep Büyükalpelli, bu yıl da Tıp Bayramı'nda yeni eserlerini sergileyecek.