İlk olarak Çin'in Wuhan kentinde ortaya çıkan ve kısa zamanda dünyaya yayılmaya başlayan korona virüsün insanların sadece fiziksel sağlığını değil, ruh ve zihin sağlığını da tehdit altına almış durumda olduğunu belirten Doruk Sağlık Grubu hekimlerinden Uzman Klinik Psikolog Nergis Öksüz, "Ruh Sağlığı Derneği tarafından yapılan 'Korku Salgını Araştırması'nın sonuçlarına göre, insanların yüzde 73'ünü elini daha sık yıkama isteği duyuyor. Araştırmaya katılan bin 500 insandan yüzde 72'si öksürenlerden irkiliyor. 3 kişiden 2'si korona buluşacağını düşünürken, katılımcılardan yüzde 48'i genel huzursuzluk hissediyor. Fiziksel sağlığı tehdit ettiği ve daha önce bu derece yaygın bir durumla karşılaşılmadığı için, sağlıklı oranda kaygılı hissetmesi normal. Ancak hissedilen kaygı günlük işlevleri bozmayacak bir seviyede kalması ve kişilerin önlemlerini aldıktan sonra soğukkanlılıklarını koruması önemli. Zihin bilgiyi işlemler ve anlamlandırırken, durumun olağan üstü oluşu, bizi fazlaca panik ve teyakkuz haline getirmektedir. Psikolojik zedelenmesi yüksek olan, kaygı, panik bozukluk ve obsesifkompülsif bozukluk temizlik takıntısı olanlar, hamile ve yeni doğum yapanlar, kronik hastalığı olanlar, yaşlılık ve yakınları ile çocuklar, zihinsel olarak yüksek risk içinde bulunuyor. Bu dönemde, fiziksel sağlığımızı korumak tümden dünya insanlarına düşen bir göre olduğu kadar, zihin sağlığı açısından da üzerimize önemli görevler düşmektedir" dedi.
"Davranışlar çocukları da etkiliyor"
Ebeveynlerin duygu yönetimi ve davranışlarının, çocuklarını da etkilediğini vurgulayan Psikolog Öksüz, bu tehdidi bir felaket olarak okumak yerine, gerçekçi olmayı ve olayı en yalın haliyle anlamak gerektiğini söyledi. Öksüz, "Sebepleriyle birlikte, çocukları hijyeni ve sosyal izolasyonu anlatınız. Sosyal izolasyon süresince zamanınızı,yapabildiğiniz en keyifli haliyle, evde aile üyelerinizle birlikte, hijyene dikkat ederek geçirmeye çalışın. Unutmayın ki çocukların duygu ve düşünce yönetimi de ancak siz kadar başarılı olabilir" diye konuştu.
"Güvenilir kaynaklardan haber alın"
Salgın hakkında, sosyal medya ve denetimsiz haber kaynakları yerine, devletin kanallarından güvenilir ve gerekli bilgiyi almanın daha sağlıklı olduğunu ifade eden Öksüz, "Bilgi kaynaklarının güvenilir olmasının, kişileri spekülasyonlardan ve felaket senaryolarından koruyacaktır. Ancak ve ancak taşınan bir korona size bulaşabilir. Havada veya bulunduğunuz yerde korona virüsü olmadığı müddetçe, virüsü kapmanız mümkün değildir. Gıda alımı öncesi ellerini yıkar ve sosyal izolasyona dikkat ederseniz, virüse karşı insani anlamda en yeterli önlemi almış olursunuz. Bu süreci doğru yönetemediğinizi düşünüyorsanız, muhakkak bir uzmandan yardım alın. İçinde bulunduğumuz dönemde, alanında uzman ruh ve zihin sağlığı çalışanları, fiziksel sağlık çalışanları kadar önemli bir roldedir. Bu süreçten olası en çok etkilenebilecek duygular anksiyete ve paniktir. Her ikisi de, ihtimallerin felaketle sonuçlanması inancından kaynaklar. Bu kritik dönemi en sağlıklı şekilde atlatmak, kendinize ve sevdiklerinize yardımcı olmak için hastane veya klinikleri tercih etmeli ya da muhakkak online görüşmeler ile destek almalısınız" dedi.