Haber Gazetesi olarak #evdekalSamsun diyerek Samsun'u evde kalmaya davet ediyoruz. Samsun Barosu Avukatlarından Merve Mısır da, #evdekalSamsun diyerek, Samsunlulara çağrı yaptı. Mısır'ın değerlendirmesini, evde geçen günlerini ve çağrısını kendi kaleminden okuyacağız:


"Merhabalar. Ben Avukat Merve Mısır. İlk defa Çin Halk Cumhuriyeti'nin Wuhan şehrinde görülüp, dünya ülkelerine yayılmasının ardından, en nihayetinde ülkemizde de görülen Covid-19 virüsünün günlük yaşantımızı her açıdan ne denli etkilediğinin hepimiz farkındayız. Hepimiz derken olaya iyimser yaklaşmaya çalışıyorum ancak ülkemizin her yerinden sosyal medya vasıtasıyla gördüğümüz görüntüler pek de iç açıcı değil. Öncelikle henüz ülkemizde sokağa çıkma yasağı ilan edilmemesine rağmen, bilinçli birçok insanın bu süreçte aynı saiklerle evde kalmayı seçtiğini görüyoruz. Ancak, bazı vatandaşlar en basiti can sıkıntısı sebebiyle günün çeşitli saatlerinde halen sokaklarda günlük yaşantılarına devam ediyorlar. Kalabalıklar, sokağa çıkma kararını veren ayrı ayrı her bir insandan oluştuğu ve virüsün de bu yolla bulaştığı ve bağışıklık sistemi düşük olan insanları öldürerek galip gelmesi ihtimali bazılarımıza çok uzak geliyor. Bilinçsizlik veya bencillik dahi olsa, hatta fazladan önlem alıyor dahi olsak evde kalmanın ve hijyen kurallarına harfiyen uymanın şuanda en bilinen önlemler olduğu bir gerçek. Evde kalmak hapsolmak değil, bu krizden faydalanmayı bilenler için adeta bir fırsattır. Evde vakit geçirmekten hoşlanmayanlar içinse, naçizane tavsiye durumun ciddiyetini ve ortaya çıkacak olumsuz sonuçlardan yalnızca kendinizin değil, birlikte yaşadığınız aile bireylerinin, tüm ortak alanların ortak kullanıcılarının ve de yine temas halinde olduğunuz tanıyıp tanımadığınız her insanın hayatını riske attığınızı bilin. Dünya henüz coronavirüs'le tam olarak diğer virüsler yoluyla bulaşan enfeksiyon hastalıklarından nasıl ayırt edileceğini, tam olarak nasıl mücadele edeceğini, sağlık sistemlerinin bu hastalığın tedavisinde ne kadar etkili olabileceğini kestirememekte. Bu nedenle dünya ülkelerinin neredeyse tamamı çok kolay bulaşabilen bu hastalıkla mücadelede ilk bilinen önlem olarak, yurttaşlarını evlerinden çıkmamaları yönünde tavsiye vererek, çağrıda bulunmaktadırlar. Evde vakit geçirmekle ilgili sosyal medyada birçok paylaşım yapılarak, insanlar birbirlerine ilham ve destek olmaya devam ediyor.

Benden kendi evimde nasıl vakit geçirdiğimle ilgili talep edilen bu yazıda, gün içinde yaptıklarım üzerinden size fikir vermeye çalışacağım. Yoğun çalışan bir avukat olarak, duruşmalar, görüşmeler ve dilekçe yazımı gibi rutin işlerimin ardından en keyif aldığım vakit geçirme yöntemi, evde yalnız başıma vakit geçirmektir. Kitap okumak, film ve dizi izlemek, yeni müzik türleri ve albümler keşfetmek, YouTube ve Udemy gibi kanallardan faydalanmak, yazı yazmak, çay ve kahve demlemek ve ailemle vakit geçirmek gibi evde çok keyif aldığım uğraşlarım var. Evde geçirdiğim vakitte aile bireylerimle ayrı ayrı vakit geçirmenin insanı psikolojik açıdan çok beslediğini düşünüyorum. Ayrıca sanat ve entelektüel her türlü uğraşın da ruhumuzu besleyebilmesi için öncelikle onlara şans vermemiz, sonrasında kendi zevklerimizi inşa etmemiz gerektiğini düşünüyorum.Coronavirüsün, tüm dünya insanlarının hayatında yüksek bir tehlike boyutunda bir salgın olduğunun ciddiyetine vararak, hayatımızı ve alışkanlıklarımızı değiştirmesi hususunun en katlanılabilir yönü olduğunun farkına vararak,daha fazla tehdit oluşturmamak adına evde kalalım. Bu süreci kendi hayatınızı gözden geçirmek, sakinleşmek ve zaman ayıramadığınız her türlü uğraş için de bir fırsat olarak değerlendirebilirsiniz. Bu salgınla mücadeleden dünyamızın en hafif hasarlarla kurtulacağı, fiziksel ve ruhani sağlık içinde olacağınız günler dilerim."