Haber Gazetesi olarak #evdekalSamsun diyerek Samsun'u evde kalmaya davet ediyoruz. Ressam Gülten İmamoğlu da, #evdekalSamsun diyerek, Samsunlulara çağrı yaptı. İmamoğlu'nun değerlendirmesini, evde geçen günlerini ve çağrısını kendi kaleminden okuyacağız:

"Okuduğumuz kitaplardan izlediğimiz filmler den ya da her biri ayrı bir tarihi belge olan sanat eserlerinden anladığımız kadarıyla başlangıcından günümüze degin insanoğlu yeryüzünde öyle sınavlardan geçmiştir ki her seferinde de kıyamete daha çok yaklaştığı korkusuyla akılalmaz kehanetlerde bulunmuştur. Her birimizi sanki büyük bir film setinin içindeymiş gibi hissettiren son günlerde yaşadığımız Çin Halk Cumhuriyeti'nin Wuhan kentinde başlayıp dünya ülkelerine yayılan virus felaketi de bahsettigimiz türden hepimizi etkileyen bir olay. Öyle ki Dünya üzerinde yaşayan en küçük kabileden en büyük devletlere kadar her bireyi etkisi altına alan sıra dışı bir durumla karşı karşıyayız.

Yaşanılan olayın bilimsel tarafı hepimiz için önem arz etse de ben bir insan olarak, bir anne
olarak en önemlisi de bir sanatçı olarak tüm bu yaşananlara karşı nasıl bir duruş sergiliyorum ve zamanımı ne şekilde yönetiyorumu kaleme almak istedim. Her şeyden önce insani hijyen kuralları kendimizi koruduğumuz kadar karşımızdakileri de korumanın önemi yadsınamaz.
Yoğun yaşam mücadelesini verirken yaşama dair kaçırdığımız daha doğrusu ıskaladıgımız
o kadar çok şey var ki tüm bu degerleri bir anda elimizde bulduk aslında. En kıymetlisi de
zaman. Bir anda kendi zamanımızın efendisine dönüşü verdik. Günlük yoğun telaş içerisinde
yapamadığımız pek çok şeyi yapabilmek için müthiş bir fırsat yakaladık. Okunmamış hatta
yazılamamış kitaplar, yapılmamış yemek tarifleri, düzeltilmemiş çekmeceler hepsi bir yana
dinlendirilmemiş yorgun ruhlar... Sanatın iyileştirici, birleştirici, , zamanı yavaşlarıcı gücünün
yanı sıra bizzat hissettigim insanı sakinleştirici ve onarıcı gücü çok önemli. Ben bir sanatçı
olarak çok uzun zamandır kendime özel yapmayı istediğim ruhumu anlatan eserime başladım mesela. Bunu eseri yaşama (yapma) sürecinde günluk hayatın bütün tahtibatlarının exivi gücünü tamamen yok sayanilmekteyim. Sanat yaratımının kendimi ödüllendirmek oldugunu biliyorum. Kendinize dönüp bakabileceğiniz ya da çok sevdiğiniz ailenize vakit ayırabileceğimiz bir fırsat olarak gördüğünüz zamanınızı yönetme şansı sizde. Bunun merkezine ister kendinizi isterse ailenizi koyabilirsiniz. Kendinizi merkeze koyduğunuz zaman otomatikman ruhsal aleminizi yapılandıran sanatın herhangi bir dalı yahut size terapi etkisi yapabilecek o kadar çok ugraşı var ki. Seçip begenmek size kalmış. Son dört ayda dört büyük sergi birisi New York'ta olmak üzere iki sanat fuarı gerçekleştirdim. Tüm bunları tek başınıza yapınca çoğu zaman uyumaya dahi vakit bulamıyorsunuz. Çok uzun zamandır yapmayı özledigim çok özel şeyleri evde kalarak ve atölyem'de üreterek gerçekleştirdim. Gelecek günlerde de başka projeler gerçekleştirdim. Başımıza gelebilecek şey her ne olursa olsun bizler yaşadığımız durum ya da risklere göre uyum sağlayabilecek ve problemleri çözebilecek kadar üst düzey donanıma sahibiz. Yaşanılacak çok basit ihmaller yüzünden ve bir anlık hatalar ile geleceğimizi karartmayalım. Yeni keşifler yeni projeler en zor zamanlarda akıllara düşer."