Tüm dünyaya yayılan Koronavirüs COVID-19, başta kronik akciğer hastaları olmak üzere, ne yazık ki birçok kişiyi tehdit ediyor. Özellikle KOAH'lı hastaların, yaşları ve ek hastalık öyküleri nedeniyle en riskli grubu oluşturduğuna dikkat çeken Medicana Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Özgür İnce, astım, kronik kalp damar hastaları, sigara içenler ve kronik böbrek yetmezliği gibi bağışıklık sistemini zayıflatan hastalığı bulunanların da riskinin yüksek olduğunu hatırlattı.

COVID-19'İN ETKİLERİ
Uzm Dr. İnce şu bilgileri verdi: 'Koronavirüs COVID-19, akciğerde ağır pnömoni, yani zatürre, sonrasında da Akut Solunum Sıkıntısı Sendromuna neden olabiliyor. Bu durumda, ağır hasar gören akciğer, kanı yeterince temizleyemiyor ve dokulara yeterli oksijeni sağlayamaz hale geliyor. Çoklu organ yetmezliği başlaması sonrasında ne yazık ki hasta hayatını kaybedebiliyor.'

HASTALAR TAM KONTROL ALTINDA OLMALI
Koronavirüs COVID-19 ile temasın önlenmesi bu hasta gruplarında ana hedeftir. Bunu sağlamak için de temas ve izolasyon kurallarına tam uyum son derece önemlidir. Hastalarda yaşam kaybı riskini en aza indirebilmek için, hastalıklarının tam kontrol altında olması gerekir.

İLAÇLAR DÜZENLİ KULLANILMALI
Astım ve KOAH hastalarında kontrolün sağlanması için, sigara içilmemesi, ev içinde çözünen kimyasal oranı fazla deterjan ve temizlik malzemelerinin dikkatli kullanılması, alerjen maruziyetlerinin azaltılması ve ilaçlarının düzenli kullanılması önem taşıyor.
Bazı hastaların, solunum ilaçlarını, steroid yani kortizon içerdiği ve bağışıklığı zayıflatacağı endişesiyle kullanmakta tereddüt ettiğine işaret eden Medicana Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Özgür İnce; 'Bu ilaçların hastalıkların kontrol altında alınmasında büyük rolü var. Bu dönemlerde ilaçların dozlarının atlanmaması ve özenle kullanılması önemlidir. Kontrolü bozulan, yani nefes darlığı, öksürük, balgam yakınması artan hastaların ise, kendilerini takip eden hekimle mutlaka görüşmeleri gerekir. Pnömokok, yani zatürre aşısı ve grip aşılarının koruyuculuğu bulunmamaktadır. Bu nedenle en etkili yöntem hastalarla temastan kaçınmaktır'