Samsun Barosu Başkanı Avukat Kerami Gürbüz, Çarşamba'da yapımına devam edilen Biyokütle Enerji Santrali'nin yargı tarafından durdurma kararı verilmesine rağmen, fiili olarak yapımına devam edilmesine yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Gürbüz, "Hukuk devletinin temel unsuru, devlet/kamu faaliyetlerinin tümünün hukuk kurallarına uygun olmasıdır. Hukuk devleti, insan haklarına saygı gösteren bu hakları koruyucu, adil bir hukuk düzenini kuran bunu devam ettirmeye kendini zorunlu sayan ve bütün faaliyetlerinde evrensel hukuk kuralarına uyan ve kendisini Anayasal kurallarla sınırlayan devlettir" ifadelerini kullandı.

İDARE YARGI KARARINA UYGUN DAVRANMALI
Gürbüz açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Kısaca hukuk devleti; kamu hizmeti görenlere hukuki güvenceler sağlayan, güvence sağlamak için koyduğu kurallara bağlı olan ve verilen yargı kararlarını ilgililerin başvurusuna gerek kalmadan infaz eden devleti ifade eder. Kurallara bağlılığın denetimini elbette ki yargı yapacaktır. Buradan da bağımsız bir yargı sisteminin var olması gerektiği ve yargı tarafından verilen kararlara uyulmak zorunda olunduğu aşikardır. Bu nedenle kamu gücünün temsilcisi olan idare, faaliyetlerinde hukuka uygun davranmak zorundadır. İdarenin, yargı denetimine açık ve bununla da bağlı olması zorunludur. Nitekim Anayasa?nın 138/son maddesi, 'Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez.' hükmünü taşımaktadır.

RESMEN DURDURULMUŞ AMA FİİLEN ÇALIŞIYOR
Kamuoyu tarafından yakından takip edildiği ve bilindiği üzere Çarşamba Ovası?na inşa edilmek istenen biyokütle enerji santraliyle ilgili idari işlemler hakkında yargı makamları tarafından yürütmenin durdurulması ve iptal kararları verilmiştir. 2577 s.lı Yasa?nın 28.maddesine göre bu kapsamdaki yargı kararlarının ilgili kurumlar tarafından en geç 30 gün içinde yerine getirilmesi bir zorunluluktur. Nitekim ilgili makamlar tarafından yargı kararlarına uyularak biyokütle enerji santrali inşaatının mühürlenerek durdurulduğu açıklanmıştır. Ancak inşaatın yapıldığı yerleşkede oturan vatandaşlarımız mühürlemeye rağmen inşaatın devam ettiği bilgisini paylaşmakta ve yine inşaatın devam ettiğini gösteren fotoğraflar sosyal medyada paylaşılmaktadır. Bu koşullarda inşaat resmen durdurulmuş ise de fiilen durmadığı, durdurulmadığı anlaşılmaktadır. İnşaatın fiilen devam ediyor olması inşaat sahibi firmanın idarenin mühürleme işlemini ihlal ettiğini dolayısıyla yargı kararlarının işlevsiz hale geldiğini göstermektedir.

ISRARCILIĞIN SEBEBİ NEDİR?
Yaşadığımız bu salgın süreci insanlığa tarımın, tarım ürünlerinin ve bunların yetiştirildiği tarım arazilerinin önemini bir kez daha hem de çarpıcı bir şekilde hatırlatmıştır. İnsanlığın bundan sonra vereceği savaşların sebebi belki de 'su' için, 'buğday' için, 'mısır' için olacaktır. Değil ülkemizde dünyada bile eşine az rastlanır nitelik ve özellikteki üç değerli tarımsal alanı (Bafra, Çarşamba, Vezirköprü ovaları) Yüce Allah Samsun?umuza lütfetmişken Çarşamba ovamızı tarımsal faaliyetler yönünden olumsuz etkileyeceği aşikar olan bu biyokütle enerji santralinin yapımında ısrarcı olunmasının sebebi nedir? Kaldı ki artık bu konuda verilmiş yargı kararları bulunmaktadır.

FİİLEN DE DURDURULMALI
Arz ve izah ettiğimiz sebep ve gerekçelerle, mühürlenerek resmen durdurulduğu açıklanan biyokütle enerji santralinin inşaatı ivedilikle fiilen de durdurulmalıdır. İnşaat ivedilikle fiilen durdurulmaması halinde, inşaatını durdurmayarak ilgili makamların işlemlerini tanımayan / uygulamayan bu suretle yargı kararlarını işlevsiz hale getiren firma yetkililerinin ve bu şahısların yaptıklarına göz yuman ve gerekli müdahaleyi yapmayan kamu görevlilerinin hukuki sorumluluğunun doğduğu / doğacağı tartışmasızdır."