Fransa'da geçtiğimiz yıl Kasım ayında Ulusal Meclis'te kabul edilen, Mart ayında ise Senato'da görüşülecek "küresel güvenlik" yasasına yönelik itirazlar devam ediyor. Başkent Paris de dahil aralarında Rennes, Nantes, Caen, Rouen, Lyon, Clermont-Ferrand ve Dijon'un da bulunduğu 80 farklı kent ve kasabada küresel güvenlik yasası karşıtları, dondurucu soğuklara aldırmadan sokaklara döküldü. Paris'te yoğun kar yağışına rağmen düzenlenen protesto, Daumesnil Meydanı'nda başlayarak, tarihi Bastille Meydanı'nda son buldu. Sarı Yeleklilerin destek verdiği gösteriye, ülkede aylardır devam eden "Orantısız polis müdahalesi" tartışmaları karşısında ortak bir cephe oluşturmak üzere "Özgür partiler hareketi" eylemcileri de katıldı. Protestocular arasında; sivil toplum örgütleri ile ülkedeki birçok sendika ve dernek üyesinin yer alması dikkat çekti. Göstericiler, "küresel güvenlik yasasına hayır" ve "sosyal güvenliğe evet" sloganları eşliğinde yürüyüş yaptı. Polis, şiddet olaylarını önlemek için çık sıkı tedbirler alarak; gösteri güzergahının ön, arka ve iki yanını çember içine aldı.
Protestoda polis şiddetine ve hükümete yönelik tepkileri göstermek için ilginç yöntemlere başvuruldu. Bir grup genç, polisin protestocuları gözaltına alırken uyguladığı şiddete dikkat çekmek için kısa bir dans gösterisi sahneledi.
Gösteride polis rolündeki üniforma giyen göstericiler, protestocu rolündeki kişileri yere yatırdı. Dans gösterisi sırasında arkada duran bir grubun elindeki tablolar dikkat çekti.
Küresel güvenlik yasası karşıtları, Mart ayı içerisinde Senato'da görüşülmesi kararlaştırılan küresel güvenlik yasasından en az 3 maddenin daha kaldırılmasını istiyor.
Öte yandan protestocular, 30 Ocak Cumartesi günü başkentte büyük bir gösteri daha düzenlemeyi planladıklarını bildirdi.
Geçtiğimiz yıl Kasım ayında hükümet, şiddetli protestolar üzerine geri adım atarak, yasa tasarısındaki 24. maddenin kaldırıldığını açıklamıştı. Söz konusu maddeye göre, bir polis memurunun veya bir jandarmanın "yüz görüntüsü veya diğer kimlik unsurlarının" yayılması suç teşkil ederken, bu suçu işleyenler için 1 yıl hapis cezası ve 45 bin Euro para cezası öngörülüyor. Polis sendikaları tarafından desteklenen yasa tasarısı, ülke genelinde protestolara neden olurken, gazeteci ve vatandaşlardan da büyük tepki görmüştü.