Samsun'a müjde olarak verilen, bölge tarımını uçaracağı yönünde siyasetçilerin övgüler yağdırdığı kenevir projesinde 2021 yılı adeta fiyaskoyla geçti. Kenevir projesindeki fiyaskoyu Samsun Tarım İl Müdürü İbrahim Sağlam'ın açıklamaları ortaya çıkardı.

250 DEKARA DÜŞTÜ

Samsun genelinde kenevirle ilgili bilgi veren İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, "2019 yılı içerisinde 466 dekar bir kenevir ekimi olmuştu. 2020 yılı içerisinde 2 bin 644 dekar bir kenevir ekimi gerçekleşti. 2021'de ise bu rakam 250 dekara düştü. Sebebi ise kenevir diğer tarım ürünleri gibi bunu burada satamazsak başka bir pazarda satarız diye bir şartımız yok. Kenevirin artırılabilmesi için kesinlikle sanayi ile entegrasyon ve sözleşmeli üretim modeli olursa bunun artırabileceğidir. 2020 yılında 53 üreticimizde üretimi arttırdığımızda pazarlama ile ilgili ciddi bir sıkıntı yaşadık. Kenevirle ilgili tohumda yoğun bir şekilde bizlerden talep var. Tohumu ile ilgili gerekse ürünü ile ilgili bizler de talepte bulunuyorlar" diye konuştu.

İKİ TÜR DAHA TESCİL AŞAMASINDA

2021 yılında OMÜ'nün girişimleriyle geliştirilen "narlı" ve "vezir", Türkiye'nin ilk tescilli endüstriyel kenevir tohumu oldu. Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü Deneme İstasyonu'nda 11 dönüme ekilen 'narlı'nın hasadı gerçekleşti. Milli kenevirler gıdadan, tekstile kadar birçok alanda kullanılıyor. Boyları 4 buçuk metreye kadar ulaşan kenevirlerin hasadında ise makine kullanıldı. Deneme istasyonunda yapılan hasat şenliğinde OMÜ'nin iki kenevir çeşidi için daha tescil çalışması yaptığı açıklandı.

TALİHSİZLİK YAŞANDI

OMÜ Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, "Cumhurbaşkanımız tarafından Samsun 'kenevirin üssü' olarak ilan edildi. 2 enstitü tür ıslahı çalışmasına başladı. Dolayısıyla bir hava oluştu. Bu hava ister istemez üretim sahasını birden yaygınlaşmasına neden oldu. Çünkü pay edeceği düşünüldü. Vatandaş için bunun önemli olacağı bir kazanca dönüştürülmesidir. Bunun ne kadar para ettiği önemlidir. Hanesine ne kadar para gireceği bu son derece doğal bir şeydir. Ancak kazanma ile alakalı bir talihsizlik yaşandı. Islah yapıldı, ekimi yapıldı ancak sektör olarak bir pazarı oluşturulamadı. En azından mağduriyetler yaşanmaması açısından son noktanın tamamlanması gerekiyordu. Burada o tıkanıklığın giderilmesi noktasında üniversiteye ciddi bir misyon düşüyor. Kenevirin 'etinden, sütünden' tamamını kullandığımız zaman bir endüstriyel ürüne dönüşüyor. Ne tohumu ne lifi tek başına bir kazanç elde etmiyor. Bunun kazançlı bir ürüne dönüşebilmesi açısından mutlakla endüstriyel bir ürüne dönüştürülmesi ve pazarının oluşturulması gerekiyor. Bu noktada üniversite olarak ciddi girişimlerimiz oldu. Tekstil alanında bazı denemelerimiz, özel sektörden bazı firmalarla iş birliğimiz oldu. Bütün unsurlarıyla eğer kullanıma açılmazsa, kullanıma bir şekilde sunulmazsa kenevirin çok kazançlı bir ürün olarak piyasa çıkmayacağının farkındayız. Ekosistem açısında bakıldığında aslında kenevir vazgeçilemeyecek bir üründür. Kaybolmak üzere olan unutulmak üzere olan bir değeri tekrar gün yüzüne çıkardık. 2 tane şuan tescil edildi. 2 tanesi de tescil aşamasındadır" ifadelerini kullandı.