Memur, işçi, emekli, dul ve yetim için zam istendi.

Seçimler öncesi söz vermek zorunda kalındı.

Zammın isteğe dayalı olmadığı açıkça ortada.

Hatta o zam intikam ürünü oldu.

Sayısız zamlar yapılarak.

Her kaleme zam kondurularak.

Oldu mu?

Olmadı ama olduruldu.

Memur, işçi ve emekliye yapılan göstermelik zam.

Hadi bu kesim biraz olsun karşılığını aldı, diyelim.

Ya bu zamlardan hiç nasiplenmeyen.

Zamlarla neye uğradığını şaşıranlara ne demeli?

Denilecek bir şey yok.

Hesap-kitaptan yoksun ülke yönetilmeye çalışılıyor.

Haliyle memnuniyetten uzak kalınıyor.

Bu zamlar devlete bile yaramaz.

Enflasyonu tetikler.

Paramızın değer kaybetmesine neden olur.

Sıfırları yine sildirmeye doğru götürür.

Sormak isterim; enflasyonu öcü gösterip düşüreceklerini iddia edenlere.

Ne değişti, diye.

Dün karşı olduğunuza bugün zemin hazırlamak neyin nesi?

Dün yanlışsa, bugün nasıl doğru oluyor?

İktidara geldiğinizden bu yana artış hesapları yaptınız mı?

Yaptıysanız çözüm için başka yol bulamadınız mı?

Zam.

AK Parti'nin vazgeçilmezi.

Hoyratça harcamanın geliri.

İş bilmezlerin tutunacak dalı.

Çare mi?

Bence, asla.

Zira; zamlar.

Alım gücünün azalması.

Tüketimin gerilemesi.

Yaşam şartlarının zorlaşması.

Toplumun göğüsleme arayışı.

Her kesimin temkinli olunması.

Tepki görtermesi.

Tartışılması.

Fakirleşmesi.

Tüm bunlar pembe tablolara yakışıyor mu?

Kara bulutlara neden olmuyor mu?

Belki olsun, diyeceksiniz!

Hayırlısı göreceksiniz!

Katlanmaya devam edeceksiniz!

Bir umutla.

Ne dersiniz?