Vicdanlar sızladı...
Şehit ailesinin evini görenlerin...
Ya Nuh Özdemir, içmeseydi şehadet şerbetini...
Ya Özdemir ailesi, kışı geçirmek için sığındığı diğer evladının evinden, dönmek zorunda kalmasaydı o sıvasız tuğla birikintilerine...
Kimse bilmeyecekti...
Vatan uğruna çarpışan bir yiğidin ailesinin yaşadığı o kulübeyi!
***
'Keşke şehit olmasaydı da Nuh...
Yaşasaydı Özdemir ailesi bir ömür boyu orada"...
Ama bir acziyeti gözler önüne serdi bu acı hikaye...
Binlerce vatan evladının yaşadığı örnek olarak...
Türk milletinin içinde bulunduğu durumu dışa vurarak...
Daha bilmem kaç bin ev var, kulübe gibi...
Kaç bin vatan evladı ailesi...
Kiminin evi var, ekmeği yok...
Kiminin ekmeği var ama eksik huzuru...
Düşmeyince kara toprağa bir ana kuzusu...
Varmıyorsa farkına, koltuklara yayılmış devlet...
Sızlasa bile kan pompalayan o et parçası...
Yaşananların tek bir adı var: Gaflet!
***
Laf gelince; ağzından çıksın diye kelimeler...
Akif'in dizelerini ezberlerler...
"Kenar-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu,
Gelir de adl-i İlahi sorar Ömer'den onu"
Güzeldir elbet bu güfteler...
Ey bürokrat...
Ey devletin koltuğunun işgalcisi...
O, aynı İlah-i adalet...
Sormayacak mı sana...
'Esme' Ananın çilesini...
Şehadetle farkına varılan, fakirliğini...
Dahil olduğun sebebini?
***
Yani...
Bir şehadet...
Bin acı...
Yüzbinlerce sızı...
Onlarca da gaflet...
Yani...
Ey şehidim...
Nasıl edeceksin bilmem ama...
Sen hakkını helal et!