Çocukluğumuzda Galatasaraylıydık.

Metin Oktay ve Turgay Şeren hayran olduğumuz.
Gurur duyduğumuz.
Takımımızın ulaşılamaz üstünlüğü olarak gördüğümüz isimlerdi.
İlk izlediğim maçlarını unutamam.
Metin Oktay ve Turgay Şeren ile tanışma olanağı bulanlardanım.
Özellikle Turgay Şeren ile dost olmuştuk.
Görüşmelerimiz sık sık oldu.
İlk tanışmamız ise 1970-71 sezonunda Samsunspor'a teknik direktör olduğu dönemdir.
Hürriyet Gazetesi'nin haber kolu Haber Ajansı'nda göreve başladığım ilk yıldı.
Sayısız haberlerine imza attık.
Dost oluvermiştik.
Dostluk, Samsun'dan ayrılmasından sonra da devam etti.
Turgay Şeren, uzun yıllar spor yazarlığı yaptı.
Her Samsunspor-Galatasaray maçına Samsun'a gelirdi.
Genellikle birlikte olurduk.
Aynı şekilde İstanbul'daki Galatasaray-Samsunspor maçlarında da.
Son yıllarda birlikteliğimiz TSYD seminerlerinde olurdu.
Sorardı Samsun'da görev yaptığı dostlarını.
Selam yollardı.
Bazılarını yitirdiklerimizi öğrenince üzülürdü.
Ardından bir anısını mutlaka anlatırdı.
Birkaç yıl önceydi, Samsun'a davet etmiştim.
'İyi olur' demişti.
'Karadeniz'e de bir tur atarız' demişti.
Neden olmasın, demiştim.
Kısmet olmadı.
Rahatsızlandı.
Telefonla arayıp görüşmüştüm.
En son İstanbul'a gidişimde ziyaret etmek istemiştim.
TSYD'de de Sevgili Birgül'e sormuştum Turgay ağabeyi.
'İyi değil ağabey' demişti.
Turgay Şeren efsaneydi.
Futbola başladığı kulüpte nokta koyan çok ender kişilerden biriydi.
Cana yakın.
Dostluğa önem veren biriydi.
Hem de göstermelikten uzak.
45 yıl önce tanıdığım.
Dost olduğum bir büyüğümüzü yitirmek gerçekten çok acı.
Vefat haberi, beni kısa bir süre de olsa gerilere.
Çok eskilere.
Hatta son döneme götürdü.
Eski dostların bir bir gidişi şüphesiz üzüyor.
İster istemez de 'sıra bize geliyor' dedirtiyor.
Kısacası bir efsaneyi daha ebedi yolculuğa uğurladık.
Mekanı cennet olsun.