Başkanlık sistemiyle ilgili slogan bu...

"Milletimiz ne derse, o olur!"

***

Sanki milleti rahat bırakacaklar...

Algı operasyonlarıyla...

İktidar tüm varlığıyla...

Yüzde 99,5'una sahip olduğu medya gücüyle...

Allayıp, pullayıp...

Her türlü sorunu parlamenter sisteme yükleyip...

Başkanlığı dayatacak!

Her dönem olduğu gibi 'Hayır' deme hürriyetini (!) kullanmak isteyenlere...

Vatandaşın vergisiyle oluşturulan TRT bile kapatılacak...

Milletvekilleri tüm gücüyle sahaya inip...

Yerel yönetimler tüm imkanları kullanıp...

Millete 'Evet de' diye bastıracak!

Sonra...

'Millet ne derse o!"

***

12 Eylül 1980 sonrasındaki Anayasa oylamasında da millet yüzde 90'ın üzerinde 'Evet' demişti...

Sonra 'korku'dan denildi...

12 Eylül 2010 referandumunda...

Millet iktidarın isteğiyle 'Evet' dedi...

FETÖ'nün 15 Temmuz'a ulaşmasını sağlayan Anayasal değişiklikler yapıldı...

Sonra milletten evet demelerini isteyenler...

"12 Eylül 2010 referandumu ile yapılan değişiklikler FETÖ'yü güçlendirdi"...

'Aldatıldık', 'kandırıldık' diye özür diledi...

Yani belki millet rahat bırakılsa...

'Evet' diyenler kadar 'hayır' diyenleri de dinleyebilse...

Onlar için önyargı oluşturulmasa...

Demokratik bir tartışma platformları oluşturulsa...

Millet, orantısız algı operasyonlarıyla yönlendirilmese...

Gerçeği bulacak belki de...

Ama hem milletin bilgi edinmesini engelleyip...

Hem de rüşvetlere bir yerlere yönlendirince...

Ortaya 'Kandırmacalar ve aldatmacalar' çıkıveriyor!

***

Tabi bir de referanduma giderse MHP'nin rolü var?

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AK Parti tüm gücüyle 'Evet' için çalışacak...

Onun için meydanlara çıkacak...

Açıklamalar yapacak...

CHP ve diğer muhalefet partisi de karşısında 'Hayır'cı cepheyi oluşturacak...

Ya MHP ne yapacak?

Seçmeninden hangi oyu vermesini isteyecek?

'Evet' çağrısı yapsa...

Etiket belli: "AK Parti'ye baston oldunuz!"

"Hayır" istese...

"Neden ortada fol ve yumurta yokken bu işin önünü açtınız?" diye sorulacak?

***

Yani...

MHP 'içişleri karışıkken, bir erken seçime yakalanmayalım' diye oluşturduğu gündemden...

Meydanlara çıkamayan...

'Ne evet ne de hayır' diyebilen bir duruma düşüp…

Yaralarını daha da derinleştirecek gibi...

Erken seçimden kaçarken...

Meclis yüzü görememeye tutulma ihtimaline yakalanacak gibi...