Tülay Başaran Anadolu Lisesi öğrencisi Gamze, üç kız kardeşin en küçüğü.
Okulunun başarılı öğrencisi Gamze'nin hayallerini 19 Mayıs Üniversitesi süslüyor.
Bu hayalini sürekli gündemde tutarken, hedefinin tıp fakültesinde okumak ve doktor olmak olduğunu söylüyor. Bu anlamda çok azimli, bir o kadar da kararlı.
Altı yıl önce Sivas'tan Samsun'a gelişleri hazin bir öykü…
Üç kızdan sonra doğan erkek kardeşi Ali'nin lösemiye yakalanmasıyla terk etmişler evlerini; zorunlu göçün devamında yerleşmişler Samsun'a.
İlk yıllar zor geçmiş ama o yıllar kardeşi Ali'nin lösemiyle mücadeledeki başarısıyla aşılmış. Fakat hayatın çetin mücadelesi halen sürüyor.
Babanın inşaatlarda koşturmacası, annenin çırpınışı, hep çocuklarının geleceği için.
Maddi manevi sıkıntılar aileyi yıpratsa da kendilerini bugünlere taşımayı başarmışlar.
Anadolu kültürünün tüm özelliklerini yansıtan ailemizde zamanla farklı yetenekler ortaya çıkmaya başlamış. Ata sporu güreşe meraklı olan baba Hasan ÇINAR,'Gamze'nin bileğindeki gücü kuvveti fark ettim' diyor.
Gamze de kendindeki cevheri gören babasını yanıltmıyor, yeteneğinin hakkını veriyor.
Bu arada güreş yeteneği fark edilse de eğitimine sekte vurabilir endişesiyle üzerinde durulmamış. Ancak bileğindeki gücün saklanılmaması gerektiğine inanılarak, bir buçuk yıl önce bilek güreşiyle ilgilenmeye başlamış.
Kendisini çalıştıran hocasının teşviki ve gösterdiği performansı sonucunda şaşırtıcı teklif gelmiş önüne. Uluslararası Bilek Güreşi Şampiyonası'nda 'Türkiye'yi temsil görevi.' Kimseye nasip olmayacak yarışmalara çıkmanın heyecanı sarmış bedenini.
Kendindeki özgüvenle çıkmış rakiplerinin karşısına Gamze. Kendisine duyulan güveni boşa çıkarmamış ve dünya ikinciliğini getirmiş Türkiye'ye.
2010 yılında kardeşi Ali'nin lösemiyle mücadeleye başladığı günlerden bugünlere…
Gamze, ülkesine kazandırdığı bu onurla mutlu olurken; Atakum'da ailesiyle bir sitenin kapıcı dairesinde sade bir yaşam sürdürüyor.
Başarısıyla gurur duyduğumuz Gamze, inanıyoruz ki bugünkü azmini bundan sonraki yaşamına mutlak şekilde yansıtacaktır.
Yıllar sonra bir de bakacağız; beyaz önlüğüyle insanlara şifa dağıtan doktorluk mesleğini eline almış, sportif yönüyle toplumsal birlikteliklere katkı sağlayan, ülkemizi başarıdan başarıya taşıyan spor elçimiz olarak göreceğiz Gamze'yi.
Hayata tutunan, tutunduran bu biyografiyi sizlerle paylaşmak istedim.
Toplumda artı değer çocuklarımızı görmezden gelemeyiz, onlara sahip çıkarak önlerini açabiliriz. Teşekkürler Dünya İkincisi Gamze, başarılarının devamını diliyorum.
Allah yolunu bahtını açık tutsun.