Böyle demiş...
"Her fert istediğini düşünmek, istediğine inanmak, kendine mahsus siyasi bir fikre sahip olmak, seçtiği bir dinin icaplarını yapmak veya yapmamak hak ve hürriyetine sahiptir. Kimsenin fikrine ve vicdanına hakim olunamaz."
***
Sonra devam etmiş...
"Hürriyet olmayan bir memlekette, ölüm ve izmihlal vardır. Her terakkinin ve kurtuluşun anası hürriyettir."
"İçtimai hayatın başlangıcı, temeli aile hayatıdır."
"İleri gitmek, beklemekten iyidir."
"İlim ve fen nerede ise oradan alacağız ve her ferd-i milletin kafasına koyacağız."
"İnkılabın hedefini kavramış olanlar, daima onu muhafazaya muktedir olacaklardır."
"İnsan topluluğu, kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça, öteki kısmı göklere yükselebilsin?"
***
Yetinmemiş eklemiş...
"İrtica fikirleri güdenler, muayyen bir sınıfa dayanacaklarını sanıyorlar. Bu katiyen bir vehimdir, zandır. Terakki yolumuzun üstüne dikilmek isteyenleri ezip geçeceğiz. Yenilik vadisinde duracak değiliz. Dünya müthiş bir cereyanla ilerliyor, biz bu ahengin dışında kalabilir miyiz?"
"Kadınlık meselesinde dış görünüş ve kıyafet, ikinci derecededir. Asıl mücadele sahası, kadınlarımız için görünüş ve kıyafette muvaffakiyetten ziyade, asıl muzaffer olması lazım gelen sahada nurla, irfanla, gerçek faziletle süslemek ve cihazlanmaktadır."
"Kişisel iktidar gibi zararlı bir örnek bırakarak ölmeyeceğim. Parlamenter bir cumhuriyet kuracağım."
"Medeni olmayan insanlar, medeni olanların ayakları altında kalmaya mahkûmdurlar."
"Millet hakimiyetini almıştır ve isyan ederek almıştır. Alınmış hakimiyet hiçbir sebep ve suretle terk ve iade edilemez, tevdi edilemez."
***
Daha bunlar gibi binlercesini...
"Milleti kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden, eğiticiden yoksun bir millet, henüz millet namını almak istidadını keşfetmemiştir."
"Milletimiz her güçlük ve zorluk karşısında, durmadan ilerlemekte ve yükselmektedir. Büyük Türk milletinin bu yoldaki hızını, her vasıtayla artırmaya çalışmak, bizim hepimizin en kutlu vazifesidir."
"Milletleri kurtaranlar, yalnız ve ancak muallimlerdir."
"Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir."
...
***
Yani yaptıklarının yanı sıra söyledikleriyle de sana yol çizmiş...
Ama sen ne yapmışın?
"İzindeyim!" diyerek Atatürkçülüğe soyunmuşun...
Atana küfredenden daha çok çalışmayıp...
Onun yalanlarını, çirkinliklerini ortaya sermek için mücadele etmeyip...
Sana emanet Cumhuriyeti ileri taşımak yerine Ortadoğu'nun göbeğine taşınmasını seyre dalmışın...
Ortak fikirleri sahip olduğun insanların siyasette ve ticarette önüne geçmek için ayak kaydırmışın...
Devlete, millete değil, sadece kendine çalışmışın...
Onu okumayıp, onun eserlerini savunacak bilgiyle donanmayıp, şekli kalmışsın...
Onun düşmanlarının aynı zamanda devlet, millet ve cumhuriyet düşmanı olduğunu anlatamamışın...
Köye, kasabaya onun büstü yerine fikirlerini ve bu ülkeye verdiklerini anlatıp, duyulan minnetin yaşatılmasını başaramamışın...
***
Ve bugün gelmişsin manevi huzuruna saygı duruşunda bulunuyorsun...
Emanetlerine sahip çıkmamış olarak...
Yüzün kızarmadan...
Utanmadan!
Hadi dönün gidin...
Kiminiz onun kurduğu düzeni yıkmak için riyakarlıklarınızı, ihanet işbirliklerini sürdürün...
Kiminiz de sadece oturduğunuz yerlerde konuşun...
Bu ülke...
Din tüccarlarından çektiğine yakın...
Atatürk suistimalcilerinden de çekti...
O görevinden fazlasını yapıp, kutsal bir emanet...
Ve onu koruyacak, aydınlık yarınlara ulaştıracak ilkeler bıraktı...
Takip etmiyorsanız, karanlıkta boğulacak olan sizsiniz...
Sanal alemlere, duvar arkalarına, perde gerilerine saklanıp...
Sözde bir mücadele ediyorsanız...
Mahvolacak da sizsiniz!
O nedenle...
Kuru kuru saygıyla, laf salatasıyla...
O'nu rahatsız etmeyin!
Varın, hak ettiğinizi yaşayın!