Eleştiriyoruz...

Sütunlarda biz...
Kürsülerde siyasetçi...
Sosyal medyada herkes...
***
Ama her şeyi...
Duyguları...
Davranışları...
İnançları...
Tutkuları...
***
Eleştirirken, dayatıyoruz...
Düşün...
Hisset...
Davran...
İnan...
Destekle...
Savun...
Sev...
Nefret et...
Ama...
Benim gibi!
***
Benim benimsediğim fikri savun...
Tuttuğum partinin yolundan git...
Başımın üstüne koyduğum lidere sen de tap...
Salladıklarımı övme sakın, sen küfret...
Taraftarı olduğum takımı sen de tut...
Ben senin tuttuğum takıma küfredeyim, sen benimkine etme!
***
Benim liderimi sev...
Başkasını değil...
Benim dinime inan...
Ama benim dediğim gibi dini yaşa...
Benim kutsallarıma saygı duy...
Ama ben senin kutsallarını istediğim gibi eleştireyim...
Benim gibi çalış...
Ama pastayı ben götüreyim!
***
Müthiş bir 'ben' egosu...
Müthiş bir dayatma aşkı...
Bu çarkın getirdiği rantı ve gücü de katın...
Sonra arayın ki...
Saygı, hoşgörü, uzlaşı nerede?
Öldü onlar öldü!
O nedenle şiddet aldı başını gidiyor...
O nedenle mutlu değil millet...
Herkes birbirine bir şeyleri dayatıyor...
Ve üstelik buna da kılıf üretiyor...