Dört yıl önce bitmişti fırtınalı günler…
O kızımız da 'Lösemiden korkmayın' diyenlerden.
Savaşın galiplerini mutlu ve gülen gözlerle görebilmek ne kadar güzel.
Nehir KURDOĞLU.
Nehir, kardeşi ve anne, babası ile hangi ortamda beraberdik dersiniz?
Geçtiğimiz hafta yıllar önce yaşadıklarını, bugünlerde yaşayan ailelerin kaldığı dernek misafirhanemizdeydik.
Toplumsal değerler bunlar değil mi?
'Ben lösemiden kurtuldum, artık arkama bakmam' sözlerine itibar etmeden, lösemili ailelerin ilacı, empatiye gerek kalmadan, o ailelerin duygularına rehber olmaları önemliydi.
Lösemiyle mücadele edenlerin Nehir gibi arkadaşlarıyla beraberliklerine o kadar çok ihtiyacı var ki… Ki bugün o beraberliklerden birisiydi.
Güzellik sadece bunlarla sınırlı kalsa…
Nehir ve ailesi LÖSAM misafirhanesine gelişlerini öyle bir zenginleştirmişler ki…
Sağlık Meslek Lisesi öğrencileri Nehir'e ulaşmışlar.
'Bizlere bu beraberlikte sizler katkı yapabilirsiniz' demişler.
Lösemiyi yenen Nehirde gençleri bize yönlendirmişti.
Ve bu öğrenci grubuyla derneğimizin sosyal alanında buluştuk.
Başlangıçta öğrencilerimize küçük bir sunum; öncelikli konu toplumsal farkındalıktı. Bu konudaki söylemlerin içinin doldurulamadığıyla ilgili sıkıntıları anlatırken, hayat ne dün ne de yarın, hayat aslında şu an' dedik.
Yapılacaklar var ise yarınlara asla ertelememelerini istedik.
Yirmi yıl önce lösemiye yenik düşen biz ve lösemiyi dize getiren Nehir'in ailesi.
Löseminin yenilebilir olduğunun kanıtlarını kamuoyu ile sürekli paylaşıyoruz.
Lösemi dendiğinde hep negatif düşünceler akla gelir ya.
Olumsuz bakışları pozitife dönüştürmek için elimiz o gün öylesine doluydu ki…
Aslında Nehir gibi, tahminlerden çok fazla çocuğumuz var Samsun'da.
Bu buluşmaların yaptığı toplumsal katkı başka yerlerde de paylaşılmalıydı.
Gençliğe bugünkü ziyaretteki kazançlarınızı gelecek yıllara taşıyın dedik.
O gün arkamızdan gelen nesiller artık başkalarını aydınlatma gibi bir görevi üstlenmişlerdi.
Teşekkürler Nehir kızımız.
Sahaya inen genç arkadaşlarla bizleri tanıştırmaya vesile oldun.
Ve onlara "löseminin yenilebilir olduğunu haykırdın."