Nerden bileceklerdi?
Beklenmeyen rüzgarla Samsun'a savrulacaklarını.
"Allah kimseyi evlatlarıyla sınamasın" dedi.
"Ama torun bambaşka bir şey, torun sahibi olmadan anlayamazsınız ki…"
Diyerek devam etti.
Dedenin umutlarının diriliğini hissettim kendisinde.
"Yüzde yüz uyumlu ilik torunuma İngiltere'de bulundu" dedi.
2017 Kasım ayından bugüne bu haberin beklentisiyle yatıp kalkıyorlarmış.
Birinci derece yakınlardan yapılan tüm ilik arayışları olumsuz sonuçlanmış.
"Allaha şükürler olsun anlatılmaz bekleyişi bitirdik" dedi.
"Ne zaman ilik nakli gerçekleşecek?" dedim.
"Bir sıkıntı olmaz ise doktorlar Mayıs ayında yapılacağını söylediler" dedi.
Küçük de olsa; "İliğini vermekten son anda bağışçı vazgeçer mi?" diye endişesi de vardı.
Böyle bir durumun olabileceğini göz ardı edemiyordu.
Türkiye'de 260 bin ilik bağışçısında vazgeçme oranı yüzde yirmi beş iken, Almanya'da altı milyon bağışçıda yüzde birlerde.
Neyse; o dede şimdilik sabrediyor ve umutlarla ayakta duruyor.
Dernekte dedenin yanında benzer duyguları yaşayan bir baba.
Giresunlu baba sürecin birkaç adım ilerisinde.
Onun dört yaşındaki çocuğu ilik nakli oldu.
Kaderin kesiştiği çizgide birbirlerine o kadar ihtiyaçları var ki…
"Siz ne iş yapıyorsunuz?" diye sordum babaya.
"Bir buçuk yıldır bir şey yapamıyorum. Oğlumun tedavisiyle ilgileniyoruz. Devletin bakım parası ile geçiniyor, LÖSAM misafirhanesinde çocuğumuzun iyileşmesini bekliyoruz" dedi.
"Allah devlete zeval vermesin" diye devam etti.
İki çocuğundan diğeri Giresun Tirebolu'da babaannesiyle kalıyormuş.
"Bizim çocuğun iliği Almanya'dan geldi, henüz üç gün önce taburcu olduk" dedi.
Samsun'da bulunan dede ve baba.
Onların evlatlarına çok şükür ilik bulundu.
Bugün Türkiye'de beş bine yakın çocuğumuz ilik bekliyor.
Sizlerde hayata tutunmak isteyen çocuklarımız için.
"Donör olmaya var mısınız?"