Okullar kapanıyor. Sınavlar, notlar, karneler derken, dersler bitiyor; yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz. Ardından yaz tatili…

Okullarda bir eğitim-öğretim yılının ardından, yıl boyunca yürütülen çalışmaların ürünleri sergilenir. Resim sergileri, tiyatrolar, spor karşılaşmaları…Sınavlar yüzünden sosyal ve sanatsal çalışmalara katılan öğrencilerin sayısında önemli oranda düşüş var. Çocuklar, zaman ve enerjilerinin çoğunu sınavlara hazırlanmak için harcıyorlar ne yazık ki!.. Her şeye rağmen, öğretmenler öğrencileriyle birlikte iğneyle kuyu kazar gibi bir şeyler ortaya koymaya çalışıyorlar.

Okullardaki çocuklar da kitaplar yazmaya başladılar.

Son yıllarda bilgisayar ve baskı tekniklerinin de gelişmesiyle yazılı kaynaklar oluşturmak daha mümkün hale geldi. Yalnız temel sorun çocukların bu çabalarının desteklenmesi, eserlerinin basılmasıdır. Böyle bir olanak bulduklarında bütün okullardan çok güzel eserler ortaya çıkacaktır. Bu sorunu yaşayanlardan biri olarak ,yetkili ve imkanı olan kurumların (valilikler, kaymakamlıklar, belediyeler, milli eğitim müdürlükleri, özel sektör…) bu çalışmaları ekonomik olarak desteklemeleri önemlidir.

Atatürk Ortaokulu öğrencileri de, 'Yazarlık ve Yazma Becerileri' derslerinde iki yılda iki eser oluşturdular. Geçen yıl, 'Özgürlük Bir Kuş Olsa' nın ardından, bu yıl da' Gökkuşağını Görmek' yazıldı.

O kitaptan iki küçük alıntı:

'Bahar geldi. Yürürken burnumuza çiçeklerin güzel kokuları, kulaklarımıza da arıların vızıltıları geliyor. Gökyüzü masmavi, umut uyandırıyor insanın içinde. Doğa tüm güzelliklerini sadece bahara saklamış sanki. Arılar fazladan mesaiye kalıyor, karıncalar yemeklerini yuvalarına taşırken ağustos böceklerinin türküleri her yerden duyuluyor…'

'Mutluluk, yağmurdan sonra gökkuşağını görmektir… '

Kendileri küçük, yürekleri kocaman bu çocukları ve tüm çocukları kutluyorum…