Kurban Bayramı'nın 1. ve 2. günü, Orta ve Doğu Karadeniz'de en çok fındık üretimi yapılan ili, Ordu'daydım...

Fındık meselesi; Ordu'da "hayat memat" meselesidir...

Kırsal kesimde tek geçim kaynağı fındık olduğu için de düğünler ve nişanlar, ağustos ayının son haftalarıyla eylül ayını bekler.

Çünkü, üretici bu ay da fındık parasını almıştır...

Ve üretici bu parayla evinin beyaz eşya ve mobilya gibi ihtiyaçlarını karşılar, borcunu öder, çocuklarının kılık kıyafeti ile okul ihtiyaçlarını karşılar...

O yüzden en az üretici kadar esnaf da fiyatı bekler…

Ziraat Odaları başta olmak üzere üreticiden yana tavır alan diğer STK'lar, fındık fiyatının en az 15 lira olmasını istiyor...

Haklı gerekçeleri var elbette...

Öncelikle bahçelerde verim çok düşük. Bazıları ürünlerini ailece toplamak zorunda kalmış!..

Bazıları da bahçelerin büyüklüğü ya da engebeli arazi nedeniyle işçi çalıştırmış!.. Onların hesabı da patoz parası, yevmiye ve yemek derken maliyet-kazanç neredeyse baş başa...

Sahil ve orta kesimde fındığını pazara indiren üreticilerden acil ihtiyacı olanlar, ürünü 11 lira 25 kuruş ile 12 lira arasında tüccara satmış!..

Sıkıntısı olmayanlar ve fiyatın yükselmesini bekleyenler de, ürününü tüccara "emanet" vermiş!..

Dedim ya, üretici kadar küçük esnaf ve sanatkar da fındık fiyatının açıklanmasını bekliyor...

Bu yıl geçen yıllara göre, çok sayıda gurbetçinin memleketlerine gelmesi piyasayı biraz canlandırmış durumda ama yeterli değil!..

Türk Lirası'nın değer kaybıyla parası değerlenen gurbetçiler, daha çok konut alıyor…

Öyle ya, 3 ay önce alacağı konut, bugünlerde yüzde 40 daha ucuzlamış durumda...

Ancak, bu para girdisinin esnafa bir katkısı yok!..

Çünkü, o konutlar dayayıp döşenmeyince, esnafa da para girişi olmuyor...

Ordu'daki durum aslında, geçimi fındığa dayalı tüm il ve ilçelerde aynıdır...

TMO'nun fiyatı açıklamakta gecikmesi, borçlu ve acil paraya ihtiyacı olan üreticilerin fındığını erken satmak zorunda bırakıyor ve bu da fiyatı olumsuz etkiliyor...

Bu durum da, Türk Lirası'ndaki değer kaybı nedeniyle, ürünü daha dalındayken satan alivreciler, kazançlarını ikiye üçe katlayacak!..

Fındıktaki her türlü oyuna karşı üreticinin yanında yer alan bu iktidar; kumarcıların değil; gerçek ihracatçılar ile üreticinin yanında yer alarak, "milli ürün" için "milli duruş" sergilemek zorundadır...

Yoksa, gelecek yıllarda küçük bahçeleri olan üreticiler, 'çerezlik' olarak bile fındık toplama zahmetine katlanmayacaktır!..