Son üç maçta sadece iki gol bulan Samsunspor'un oyun anlamında sıkıntıları olduğunu yazmıştım geçen hafta.
Yine Haberaks TV'deki SPOR 55 programında üretkenlik sıkıntısı olduğunu söylemiş ve iyi futbol oynamadığımızı ifade etmiştim.

Ne ilginçtir ki teknik direktörümüz sayın Taner Taşkın Niğde maçından sonra 'takır takır top oynadık' demişti.
Şimdi Taner Taşkın Hoca takır takır top oynamanın nasıl olduğunu Keçiörengücü'nü izleyince daha iyi anlamıştır. Önce belirtmeliyim ki takır takır top oynamanın yolu fizik kondisyondan geçer. Bu mağlubiyetin önemli etkenlerinden biri Keçiörengücü'nün fizik güç olarak bizden çok üstün olmasıydı. İdeal kadrodan iki eksikle sahaya çıkan Samsunspor'un ilk kırk beş dakika futbol kitaplarında yazan hangi oyun planıyla oynadığını anlayan varsa beri gelsin.
Ne oynadığı belli olmayan bir takım doğal olarak ilk yarıda hiçbir şey üretemedi ve sıfır pozisyonla devreyi tamamladı. Kırk beşte altın golü bulan Keçiörengücü için ikinci yarı adeta sipariş edilmiş bir devre oldu. Samsunspor bastıracak onlar da kontrayla ikiyi arayacaktı. Buldular da. Hatta maç dörde beşe bile gidebilirdi.
Peki Samsunspor ikinci yarı ne yaptı? Oyun disiplini denen şeyden her geçen dakika uzaklaşarak öylesine ortaya karışık bir görüntü verdi. Bilinçli bir atak girişimi, kanat organizasyonları maalesef göremedik. Oyuna giren de aynı çıkan da. Sarıyer'in ve Sakarya'nın kazandığı haftanın kaybedeni biz olduk. Tribünleri dolduran seyirciler bitiş düdüğünü bile beklemeden yutkunarak stadyumu terk ettiler. Ama unutulmasın ki çekirgenin bir iki sıçraması gibi bir iki kez yutkunur üçüncüde tribünleri sessizce terk etmez. Samsunspor bu mağlubiyetle hedefinden pek fazla bir şey kaybetmedi ama kafalardaki soru işareti sayısı son dört haftadır yavaş yavaş artıyor.