Harekatın maksadı PKK/YPG(PYD) bölücü terör örgütünün Suriye'deki varlığını
ve etkisini kısa vadede asgari düzeye indirmek, orta ve uzun vadede ise komple
ortadan kaldırmaktır. Daha önce yapılan Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatında
olduğu gibi bu harekat da Birleşmiş Milletler(BM) Antlaşmasının 51.maddesi
bağlamındaki 'Meşru Müdafaa' maddesine dayanarak ve terörle mücadele
kapsamında yapılacaktır.
Maalesef ABD öncülüğündeki koalisyonun ana hedefinin Irak'ın kuzeyinde
olduğu gibi Suriye'nin kuzeyinde de özerk bir Kürt bölgesi oluşturmak, yeni Suriye
anayasasında da buna yer vermek, bu durumu bölge ülkelerine; Türkiye, Suriye, Irak
ve İran'a kabul ettirmek olduğunu değerlendiriyorum.
İlk iki harekatla Akdeniz'e çıkışı hedeflenen özerk bölgenin önüne set çekilmiş
fakat Münbiç bölgesinden söz verilmesine rağmen ne PKK/YPG(PYD) unsurları ne de
ABD unsurları Fırat'ın doğusuna çekilmemişlerdir. Yapılan görüşmeler sonucunda bir
yol haritası belirlenmiş bu bağlamda ortak eğitimi müteakip ortak devriye
faaliyetlerine başlanmıştır.
Geçen zaman içinde ABD'nin YPG(PYD) unsurlarına DEAŞ'la mücadele
bahanesiyle tonlarca silah ve mühimmat, araç desteği sağladığı tespit edilmiştir. ABD
tarafından 30 bin civarında hudut birliğinin eğitilip donatılmasına yönelik
açıklamaların ardından Türkiye tarafından yapılan açıklamalar karşısında ABD yine
zaman kazanmak maksadıyla bazı terörist başlarına yönelik yakalama kararı
çıkarmıştır.
ABD tarafından adeta çocuk kandırır gibi yaptığı açıklamalar ve blöfler
görülmüş ve Fırat'ın doğusuna yönelik harekatın başlatılmasına karar verilmiş,
hazırlıklar hızlandırılmıştır.
Münbiç, Carabulus'a 40km, El-Bab'a 45km, Kobani'ye 65km mesafededir.
Nüfüsu 80 bin civarında olup %55'i Arap, %30'u Kürt, %10'u Türkmen ve %5'i
Çerkez'dir. 2012 yılında ÖSO, 2014 yılında DEAŞ'ın, 2016 yılında ise PKK/YPG(PYD) 'nın
eline geçmiştir.
Münbiç, Fırat'ın batısından Fırat'ın doğusuna açılan bir kapıdır. ABD'nin burayı,
yapılacak bir pazarlık için elde bulundurduğunu değerlendiriyorum. ABD'nin Türkiye
ile çatışmayı göze almadan doğusuna yönelik bazı hususları Türkiye'ye kabul ettirmesi
karşılığında buradan çekileceğini düşünüyorum.
Fırat'ın doğusuna yapılacak askeri harekatta hudut hattı boyunca 40km'lik bir
derinlikte emniyet şeridi oluşturulmasından bahsedilmektedir. Bu hattın uluslararası
hukuk kurallarına göre ve antlaşmalarla bizim toprağımız olan Süleyman Şah
Türbesi'nin daha önce bulunduğu araziyi de kapsayacak ve bu bölgenin emniyetini de
sağlayacak bir hattan geçecek şekilde olacağını değerlendiriyorum. Bu da yaklaşık 45-
50km'lik bir hattı kapsar.
Bu arada Kuzey Irak ve Sincar bölgesine yapılan hava harekatının teröristlerin
takviye faaliyetlerini engellemek, moral ve motivasyon ile komuta kontrol sistemini
bozmaya yönelik olduğunu değerlendiriyorum. Fırat'ın batısına nazaran daha kolay bir
arazi olan Fırat'ın doğusundaki PKK/YPG(PYD) savunmasının meskun mahallere
dayandırılarak yapılmaya çalışılacağı, özellikle halk arasına karıştıracakları teröristler
vasıtasıyla bölgeden çekilmeyi müteakip bombalı saldırı ve eylemler yapabileceklerini
değerlendiriyorum.
Eğer askeri harekat Irak sınırına yakın bölgeden teröristlerin çekilme yollarını
kapatacak şekilde başlatılırsa şimdiye kadar güneye ve Irak'a çekilmeyen teröristlerin
imhasının sağlanarak örgütün gücüne önemli bir darbenin daha vurularak
zayıflatılacağını değerlendiriyorum.