Lösemiyle 1990 yılında tanıştık bizde.

Biricik yavrumuz nazeninimiz Emrah yakalanmıştı bu hastalığa.

O günler tedavilerin birçoğu Samsun dışında.
Henüz birkaç ayımız geride kalmıştı ki.
İstanbul Çapa Tıp Fakültesinde ki doktorlarımız.
'Emrah'a bir kardeş düşünseniz' önerisiyle geldiler bize.
Bu zor şartlara alışmaya çalışırken.
Böyle bir şey aklımızın ucundan dahi geçmemişti.
Aslında lösemi tedavisinde ilik nakli son aşama.
Kardeşin iliği de bu süreçte çok çok önemli.

Velhasıl bir süre sonra iliğe gerek duyulur düşüncesiyle bir kızımız oldu.
O günler de ilik nakli nasıl yapılır, nerde yapılır?
Konu hakkında en ufak bir fikrimiz yok.
Araştırınca öğrendik o yıllar da Türkiye'de ilik nakli yapılamadığını.
Öyle ki dünyanın öbür ucuna gitmeyi bile göze almışız.
Yıllar sonra 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesinde.
İlik nakillerinde onuncu yıl etkinliği esnasında bu düşünceler geçti zihnimden.
Salonda akademisyenler, ilik nakli olan çocuklar ve aileler…
İliğiyle kardeşine hayat veren kardeşler…
Yeri yurdu ülkeyi terk etmeyi göze aldığımız günlerden, 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde ilik nakillerinin onuncu yılının kutlandığı bugünlere…
Çocuk Kök Hücre Nakil Merkezi sorumlusu Prof. Dr. Canan ALBAYRAK sunum yapıyor.
Kendisinin de nakillerin başladığı günlerde Samsun'a tayin geldiğini, bugüne kadar üniversitede yaklaşık 200 nakil gerçekleştirildiğini ifade ederken, yüzlerde tebessüm uyandıran ise 2008 yılında ilk ilik nakli yapılan küçük kızın bugün genç bir kız olmasıydı.
Birçok kişinin bugünlere gelinmesinde büyük emeği olduğu ve meslektaşlarının bugün Türkiye'nin çeşitli yerlerinde aynı görevi yaptığını ifade eden Albayrak'tan, ilik nakil merkezinin ülkemizin sekizinci açılan merkezi olduğunu öğrendik.
Merkezin kuruluşu ve nakillerde emeği geçenlere teşekkür edilirken, Albayrak'ın sunumu bugün gelinen seviyeyi çok açık sergiliyordu.
Sağlık hizmetinde nakil merkezleri kolay açılmıyor.
Öyle kolayda hizmet veremiyor.
Merkezlerin varlığı kadar toplumsal bilinç de önemli.
Albayrak ülkedeki ilik bağışçısının azlığından söz ederken, on sekiz yaşına gelen herkesin Kızılay'a gidip üç tüp kan vererek ilik bağışçısı olmasını istedi.
Her şeye rağmen bugünlere şükretmeden geçemeyiz.
Toplumun önemli bölümü bu merkezlerden bihaber olsa dahi.
Doksanlı yıllarda nelerin göze alındığını, yaşayanlar biliyor.
Allah devlete zeval vermesin tabi ki…
Samsun Tıp Fakültesi ilik nakillerinde onuncu yılı aştı.
Emeği geçenlere bizlerde teşekkür ediyoruz.
Ülkemizde beş bin çocuk bu merkezlerde ilik nakli için ilik beklerken…
Yoksa! Siz halen bağışçı değil misiniz????