Yaşadığımız bu güzel kent, Atatürk tarafından kurtuluş mücadelesinin başlatıldığı bu ilk adım şehri, vurdumduymazlıktan, adamsendecilikten, sahipsizlikten çok çekti. Yıllar boyu kayıp edilenlerin ardından hüzünle, yutkunarak baktık hep çaresizlik içinde. Ulusal basının, TRT'nin es geçtiği, önemli bölge müdürlüklerinin açılmadığı ya da var olanların kapatılarak başka illere taşındığı, özelleştirmede il bazında gerçekleştirilen ve gelecek için ümit vaat eden ortak girişimlerin yok sayılarak itibar edilmediği süreçleri hep birlikte yaşadık ve gördük.

Kalkınmada öncelikli iller belirlenirken, Samsun' un nasıl es geçildiğini ve hangi kriterler esas alınarak kalkınmış! İller arasında kabul edildiğini şaşkınlıkla ve de elbette biraz da öfke ile izledik.

Süreçte Samsun' a yapılan bazı yatırımlarda; bir – iki milletvekilinin kişisel gayretleri, başta büyükşehir belediyesi olmak üzere birkaç alt belediyenin çabaları ve özellikle her türlü zorluğa rağmen bu güzel kente bağlılıkları tartışılmaz olan değerli birkaç sanayicimizin fedakarlıkları sonucu gerçekleşebildi.

Tüm bunlar yaşanırken kente yapılan haksızlıklara, yanlışlıklara hukuksal çerçeve içerisinde karşı duranlarda oldu elbette, ama bir şeyler noksandı hep, nedense sonuç alınamıyordu taleplere.

Zaman zaman bir araya geliniyor, sorunlar ve talepler güzel söylemlerle dile getiriliyor ama süreklilik sağlanamıyordu. Köylerin (Kalkınmada Öncelikli Yöre) belirlenmesinde ve bazı önemli bölge müdürlüklerinin başka illere taşınması sırasında değerli dostum Nusret SAĞLAM ve birkaç duyarlı kuruluşla birlikte verdiğimiz mücadele gibi, sevgili Sadi SUBAŞI'nın önderliğindeki SAM-SEV' in başlattığı toplantılar gibi, Sayın Yusuf Ziya YILMAZ'ın kuruluşuna önayak olduğu 'Kent Konseyi' gibi. Hatta hatta yaklaşık üç yıl kadar önce yine sevgili Nusret SAĞLAM'ın öncülüğünde hayat bulan 'Samsun'un Sivil Gücü' gibi oluşumlar uzun soluklu olamadı.

İşte bunlardan birisi de bu kentte Akademik Odaların bir türlü bir araya gelerek birliktelik oluşturamamasıdır.

Naçizane benim tarafımdan, 2005 yılında yani 14 sene önce böyle bir girişim başlatılmış ve akademik odaların bir araya gelerek, bir birliktelik oluşturulması önerisinde bulunmuştum. Ne yazık ki o dönemde birkaç odamız hariç önerim kabul görmemiş ve bu birliktelik gerçekleşmemişti.

İki yıl evvel benzer bir girişim Baro başkanımız Sayın Kerami GÜRBÜZ tarafından yapılmış ve fakat yine beklenen sonuç alınamamıştı.

​Bir araya gelinemediği ve bir birliktelik oluşturulamadığı için hem odalar hem de Samsun çok şey kaybetti.​ Nihayet doğru bir adım atıldı ve beklenen birliktelik gerçekleşti. Kayıp edilenin ardından ağıt yakmak yerine geleceğe bakmak, kent için, ülke için önemli projeler geliştirmek lazım elbette.

Ve nihayet, evet nihayet başarıyoruz, Bu kez tamam.

Samsun Akademik Odalar Birlikteliği (SAOB) kuruldu. İnşaat Mühendisleri Odası başkanı Cevat ÖNCÜ kardeşimin ev sahipliğinde 4 Ocak Cuma günü gerçekleştirilen toplantı yeni bir kıvılcım oldu ve gecikmeli de olsa yılların hayali gerçekleşti…

22 Ocak Salı günü; (Baro - Eczacılar Odası - Noter Odası - Tabipler Odası - Diş Hekimleri Odası - Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası - Mimarlar Odası - Bilgisayar Mühendisleri Odası - Elektrik Mühendisleri Odası - İnşaat Mühendisleri Odası - Jeofizik Mühendisleri Odası - Jeoloji Mühendisleri Odası - Peyzaj Mimarları Odası - Şehir Plancıları Odası - Ziraat Mühendisleri Odası) başkan ve temsilcileri Eczacılar Odasının toplantı salonunda bir araya gelerek, bu büyük gücü, akademik odalar birlikteliğini oluşturacak kararı oy birliği ile verdiler.

SAOB' un dönem sözcülüğüne seçilen genç dinamik kardeşim Eczacılar Odası başkanı Onur Ferhat KARACAN'ı ve bu oluşuma omuz veren, destekleyen Samsun sevdalısı tüm oda başkanları ve temsilcilerini kutluyorum.

HAYIRLI OLSUN...