Milli Eğitimin sorunları bitmiyor. Eğitim, nitelik, başarı, beklenti, tatmin ve sonuç yönlerinden bir türü istenilen düzeye gelemediği için 'yaz-boz' tahtasına dönüştürülüyor.

12 Eylül ile başlayan toplumsal değişimin asıl amacı; bütün toplumu, insanları piyasa koşullarına göre düzenlemek, içeriğini de Türk-İslam sentezi anlayışıyla şekillendirmekti. Her şeyin alınıp satıldığı serbest piyasa koşulları, en temel sağlık, eğitim gibi ihtiyaçları da piyasa koşullarında ticarileştirdi. Alınıp satılan metalar haline dönüştürdü. 40 yıldır sürdürülen bu anlayış sonucunda eğitim alanında tam bir kriz yaşanıyor. Ezberci, eleyici, rekabetçi, kültür-sanat ve sporun olmadığı, kazanmak için her yolu mübah gören bir gençlik, buna uyum sağlamaya çalışan bir veli kitlesi ve bu durumu fırsata çeviren, bundan nemalanan bir 'eğitim sektörü' ortaya çıktı.

Sonuç ortada.

Okulların ve eğitimin niteliği bilinçli olarak düşürülürken, özel eğitimin (kurslar, dershaneler, özel okullar...) önü açıldı. Bu kurumların açılışı özendirildi, devlet desteği verilerek eğitimde özelleştirme, piyasalaştırma hedefleri gerçekleştirilmeye çalışıldı. Sonra dershaneler merdiven altı, butik, apartman okulları ortaya çıktı. Bu okullarında bahçe, laboratuvar, kütüphanesi yok. 'İki masa, dört sandalye' üniversiteye hazırlık okullarına yani temel liselere dönüştü. Devletin lise eğitimi görevi buralara devredildi. 5 kuruş parası olan, eğitimle ilgisi olmayan, 2-3 öğretmeni de 'kiralayan' okul sahibi tüccarlar türedi. Bunlar eğitim değil ticaret yaptılar, hala da yapıyorlar.

Bu okulları açmak ve kapatmak kolay olduğu için bakanlık şimdi daha kalıcı olsunlar diye koşulları zorlaştırıyor. Yani öyle her önüne gelen artık bu işi yapamayacak. Daha büyük sermayesi olanlar ve daha büyük yatırım yapabilenler ayakta kalacak. Diğerleri piyasadan silinecekler. Eğitimde temel (lise) sorunu aslında çözülmeyecek. Amaç eğitimin kalitesini yükseltmek olsa, bütün özel okulların kapanması, eğitimin niteliğinin yükseltilmesi ve temel bir insan hakkı olarak herkese eşit, parasız ve bilimsel bir eğitim verilmesi gerekir.

Şimdi birileri yaygaraya başlar. O okulların öğrenci ve öğretmenleri ne olacak diye.

Çözümü var: Kamu yararına bir eğitimi devlet okullarında vermek, eğitimi tarikatların ve sermayenin boyunduruğundan kurtarmak...