Malumunuz son günlerin gündemi Tanzim Satış Noktaları…

Satış noktalarının kurulma amacı ve etkisine değinmeden önce meselenin temeline kısaca bir göz atalım.

Ülkemizde üretilen sebze ve meyveler hem iç piyasada tüketiliyor hem de ihraç ediliyor. İhraç fiyatları her zaman iç piyasa fiyatlarından haliyle farklı yani daha fazla. İhraç ve hava koşulları sebebi ile iç piyasaya sürülen ürünün azalması fiyatların yükselmesindeki ilk faktörlerden.

İç piyasa ürünleri azalınca ihraç ürünleri piyasaya girdi ama bir farkla: fiyat!

İhracatçı iç piyasaya sürdüğü ürünlerde iç piyasa fiyatları yerine ihraç fiyatı etiketini kullandı. Örneğin tarladan bir liraya aldığı domatesi iki-iki buçuk liraya piyasaya sürmek yerine bir dolardan etiketledi!

Normal şartlarda üretici ile tüketici arası iki-üç aracı olması gerekirken ve hatta yeterli iken bu sayı altı-yedileri buluyor. Tüm bu aracıların daha fazla kar hırsı fiyatları giderek katlıyor!

Ticaret Bakanlığı'nın denetimleri bu durumu net şekilde ortaya koyuyor.

Serbest piyasayı denetlemek, yasalarla düzenlemek ve gerektiğinde müdahale etmek 'sosyal devlet ilkesi'nin gereğidir.

Eski Türkiye'de temel gıda ürünlerinin yokluğu söz konusuydu! Eski kuyruklar yokluk kuyruğuydu.

O kuyruklardan çoğu zaman eli boş dönenler; birçoğumuzun anası babası ve hatta kendisi! Bugün ki satış noktalarında oluşan kuyruğun sebebi fahiş kar peşinde olanları yüksek fiyatlı sattığı ürünlere daha uygun fiyatta ulaşma isteğidir ki ikisi arasında dağlar kadar fark var.

Etki gözle görülür şekilde verilerle ortaya koyulmaya çoktan başlandı. Devlet hiçbir satış noktasının fiyatına direk müdahale etmedi, psikolojik etki yolu ile fahiş kar marjını ortadan kaldırıcı bir operasyon yaptı bu kadar basit! Bu etki başta zincir marketlerde olmak üzere kendisini hemen her yerde hissettirdi.

Bu satış noktaları ile ilgili başka bir durum daha var aslında…

Sayın Cumhurbaşkanımız bu işten bahsettikten iki-üç gün sonra uygulama başladı. Böyle bir organizasyonun iki-üç günde hazırlanması mümkün değil. Demek ki devletimiz bunun hazırlığına çok önceden başlamış, operasyonun farkında ve karşı operasyon hamlesini hazırlamış. Demek ki herhangi bir sorunla karşılaştığımızda hemen peşin hüküm vermemek gerekiyor, biraz beklemek ve sonucu görmek gerekiyor.

Bu durum şu meşhur söz hatırlattı bana:

Bu devlet değirmen taşı gibidir…

Ağır döner ama iyi öğütür!

DEVLET TANZİM EDER

Malumunuz son günlerin gündemi Tanzim Satış Noktaları…

Satış noktalarının kurulma amacı ve etkisine değinmeden önce meselenin temeline kısaca bir göz atalım.

Ülkemizde üretilen sebze ve meyveler hem iç piyasada tüketiliyor hem de ihraç ediliyor. İhraç fiyatları her zaman iç piyasa fiyatlarından haliyle farklı yani daha fazla. İhraç ve hava koşulları sebebi ile iç piyasaya sürülen ürünün azalması fiyatların yükselmesindeki ilk faktörlerden.

İç piyasa ürünleri azalınca ihraç ürünleri piyasaya girdi ama bir farkla: fiyat!

İhracatçı iç piyasaya sürdüğü ürünlerde iç piyasa fiyatları yerine ihraç fiyatı etiketini kullandı. Örneğin tarladan bir liraya aldığı domatesi iki-iki buçuk liraya piyasaya sürmek yerine bir dolardan etiketledi!

Normal şartlarda üretici ile tüketici arası iki-üç aracı olması gerekirken ve hatta yeterli iken bu sayı altı-yedileri buluyor. Tüm bu aracıların daha fazla kar hırsı fiyatları giderek katlıyor!

Ticaret Bakanlığı'nın denetimleri bu durumu net şekilde ortaya koyuyor.

Serbest piyasayı denetlemek, yasalarla düzenlemek ve gerektiğinde müdahale etmek 'sosyal devlet ilkesi'nin gereğidir.

Eski Türkiye'de temel gıda ürünlerinin yokluğu söz konusuydu! Eski kuyruklar yokluk kuyruğuydu.

O kuyruklardan çoğu zaman eli boş dönenler; birçoğumuzun anası babası ve hatta kendisi! Bugün ki satış noktalarında oluşan kuyruğun sebebi fahiş kar peşinde olanları yüksek fiyatlı sattığı ürünlere daha uygun fiyatta ulaşma isteğidir ki ikisi arasında dağlar kadar fark var.

Etki gözle görülür şekilde verilerle ortaya koyulmaya çoktan başlandı. Devlet hiçbir satış noktasının fiyatına direk müdahale etmedi, psikolojik etki yolu ile fahiş kar marjını ortadan kaldırıcı bir operasyon yaptı bu kadar basit! Bu etki başta zincir marketlerde olmak üzere kendisini hemen her yerde hissettirdi.

Bu satış noktaları ile ilgili başka bir durum daha var aslında…

Sayın Cumhurbaşkanımız bu işten bahsettikten iki-üç gün sonra uygulama başladı. Böyle bir organizasyonun iki-üç günde hazırlanması mümkün değil. Demek ki devletimiz bunun hazırlığına çok önceden başlamış, operasyonun farkında ve karşı operasyon hamlesini hazırlamış. Demek ki herhangi bir sorunla karşılaştığımızda hemen peşin hüküm vermemek gerekiyor, biraz beklemek ve sonucu görmek gerekiyor.

Bu durum şu meşhur söz hatırlattı bana:

Bu devlet değirmen taşı gibidir…

Ağır döner ama iyi öğütür!