İlkokuldan üniversite bitimine kadar.
Yaşamımızın önemli bir zaman dilimini kapsar okul yılları.
Hangimizin unutamadığı anıları yok ki o yıllardan kalan.
Geçtiğimiz hafta konferans için Huriye Süer Anadolu Lisesindeydim.
Okulda yetmişli yıllar – öğrencilik dönemlerim- geldi aklıma.
İmkanlar bugünlerde isteyenler için tabi ki çok farklı…
Konferansımızın bitiminde gençlerden gelen 'Bize de biraz zaman ayırabilir misiniz?' teklifini tabii ki geri çeviremezdik. Büyük bir öğrenci kesimine sunumumuzu yapmıştık ama gençler farklı çalışmaları olduğunu ve bunları da kamuoyuyla paylaştıklarını söylediler.
İşte o zaman düşündüm…
Öğrencilik sadece okula gidip gelmek mi?
Ya da derslerden geçerli not alıp, bir üst sınıfa geçebilmek mi?
Böyle mi geçiştirilmeli öğrencilik yılları?
Geleceğin temel taşlarının oluştuğu yıllar aynı zamanda topluma farklı katkıların sunulduğu yıllar olmalı. Dolayısıyla gençleri dinlemek, onlarla deneyim ve gözlemleri paylaşmak toplumun birbirini anlayabilmesi adına da önemli.
'Lösemi ile ilgili söyleşi yapabilir miyiz' sözleri gençlik ile ilgili sarf edilen olumsuz kanaatlerin birazda haksız olduğunu hatırlattı bana. Sosyal sorumluluk duygusunu o yaşlarda zirveye taşımak büyük bir değerdi ve o değeri gençlerde görünce umutlandım doğrusu.
Söyleşiyi kayıt altına alacakları odaya girince baktım ki adeta bir stüdyo.
Okulun içinde ayrı bir okul oluşturmuşlar sanki.
Kayıtlarını da internette youtube'a aktarıyorlarmış.
Düşünceleri önemli ve bu birliktelik alkışlanmaya değerdi.
Gençlerin hepsi farklı bir görev üstlenmiş.
Biri sunucu, öbürü kameraman, diğeri teknik ekip…
Kendileriyle çok sıcak, tatlı bir sohbet oldu.
Gördüm ki her yeni misafir onları tatlı bir heyecana sürüklüyor.
Olay kayıtla bitmiyor, çekimlerden sonra montaj işlemi de sorumluluk istiyordu.
Birlikteliğin adı ise Fakirhane; burada bile alçak gönüllülükten ödün vermemişler.
Bir tarafta üniversiteye, diğer taraftan hayata hazırlanan gençler.
Bugüne kadar internette yaptıklarına göz atınca gerçekten kendilerini takdir ettim.
Okullarına gelen misafirler kadar, her kesiminden insanları konuk etmişler.
Hayata atılan okul mezunları, bürokratlar ve okulu ziyaret eden herkes…
Gençlerin bu beraberlikleri kadar, programları geniş kesime taşıyarak herkesle paylaşma amaçları daha da önemli.
Bu kimlik asla yere düşürülmemeli ve daha ileriye taşınmalı.
Öğrenciliğin çok farklı bir kimlik olduğu mesajını verenler.
İnanıyorum ki sizler gelecekte kendinize farklı yer bulacaksınız.
Çok daha donanımlı stüdyolar konuklarıyla beraber sizleri bekliyor.
Gönlü zengin 'Fakirhane' Gençleri.
Daha güzel yerlerde görüşmek dileğiyle…