Ne söylenir, ne yazılır bilemiyorum. Ama bildiğim bir şey var bu şampiyonluk kolay olmayacak. Tıpkı Bayrampaşa maçının kolay olmadığı gibi. Atılan ilk gol bile tam pozisyon kaçtı ah vah ederken geldi. Bayrampaşa ile ligin ilk yarısında İstanbul'da oynadığımız maçta da 20'nin üzerinde şut atmış 12 net pozisyon yakalamış ve gol atamamıştık. Yine benzer şeyler oldu ve goller uzatma dakikalarında geldi.
Geçen hafta Kastamonu'da uğradığımız yol kazasından sonra bu hafta Keçiörengücü iki puan kaybedince ipler yeniden bizim elimize geçmişti. Ne pahasına olursa olsun kazanmamız gereken bir maçtı. Erken gelecek bir gol farka bile götürebilirdi.

Böyle bir atmosferde çıkılan Bayrampaşa maçı hiç de kolay ve istediğimiz, beklediğimiz gibi geçmedi. Belki oyunun tek hakimi Samsunspor'du ama bir türlü gelmeyen gol işi zora soktu. Beraberlikten başka hiçbir planı olmayan Bayrampaşa oyunu soğuttukça soğuttu. Yatan kalkmadı. Oyunun her durmasında oyundan koptuk. Yakaladığımız pozisyonlarda bitirici vuruşu yapamadık. Üstelik bir de 10 kişi kalınca işler iyice karıştı. Bayrampaşa takımının direnci arttıkça arttı.

Burada aslolan pes etmemekti. Kimse pes etmedi. Son ana kadar gol için çabaladı. İnanmışlığın göstergesiydi bu. Ve büyük taraftar. Hiç susmadı, hiç durmadı, hiçbir çatlak ses çıkmadı. İşte bu inanç, bu azim, bu coşku, bu birliktelik, bu takımı hedefe taşıyacaktır.
Kazanılması gereken bu hayati maç kazanıldı. Bence biz gerçek anlamda şampiyonluk havasına bu maçta girdik. O uzatmada gelen golün sevincini defalarca izleyelim ne demek istediğim daha net anlaşılacaktır. O görüntü o kadar çok şey anlatıyor ki...

Evet bu takım şampiyon olacak ama hepimiz dokuz doğuracağız anlaşılan.

Kolay olmayacak. Ne kadar zor olursa olsun bu maçtan üç puanın dışında kazandıklarımızdır bizi mutlu sona götürecek olan.

Okan'ın uzatmada attığı gol şampiyonluk fitilini ateşleyen bir gol olmuştur bana göre.

Her başarının ilginç bir hikayesi vardır. Ve bizim şampiyonluk hikayemiz de bu ilginç maçta saklıdır.